Siz gün boyu hareket ettikçe, vücudunuzun pozisyonuna bağlı olarak sürekli değişir. | TED | بل هو يتحرك طوال الوقت أثناء تنقلك خلال اليوم، وذلك حسب وضعية جسمك. |
Yani, kafanız öne ve arkaya doğru hareket ettikçe beynimiz bükülüyor, kıvrılıyor ve dönüyor, dokular esniyor. | TED | فبينما يتحرك رأسك جيئةً وذهاباً، فإن دماغك يلتوي ويلتف وينثني، كما أن الأنسجة تتمدد. |
Bu durumun tek dezavantajı, mıknatıs hareket ettikçe... pusulalar da hareket ediyordu ve kimsenin nerede olduğundan haberi yoktu. | Open Subtitles | السلبية الوحيدة لهذا النظام حسب ما أرى أنه حيثما تحركت الصخرة يتحرك كل شيء عليها بما فيها البوصلة ولا نعرف أين نحن |
Liflerin helezonik bir biçimde sarıldığını görebiliyorsunuz ve bu lifler iskelet hareket ettikçe yer değiştirebiliyorlar; bu da demek oluyor ki iskelet esnek. | TED | حيث بإمكانكم رؤية الالياف ملتفة في لوالب, وتلك الالياف بامكانها اعادة التشكل عندما يتحرك الهيكل, مما يعني ان الهيكل مرن. |
- hareket ettikçe acıyor! | Open Subtitles | في كل مرة يتحرك يؤلمني ذلك |