Tek bir hareketle bizi hedefimize ulaştıracak bir planım var. | Open Subtitles | ..وأنا أملك خطة تزيدنا قربًا من هدفنا بحركة واحدة فقط |
En sonunda kendimi gerçekten normal biri gibi hissetmeye başlamışken yaptığın tek bir hareketle herşeyi mahvettin. | Open Subtitles | أخيراً بدأت أشعر بأني ذات مظهر طبيعي وأنت أفسدت كل ذلك بحركة جنونيه واحده |
Bir saniye bile kızsan ya da bir kızı, hoş bir hareketle etkilemeye çalışsan birisi incinebilir. | Open Subtitles | إذا غضبت فقط لثانية أو أردت إثارة إعجاب فتاة بحركة مثيرة يمكن أن يصاب أحد إصابة خطيرة |
Ve işte şimdi bu hareketle gurur duymamız için bir fırsatımız var. | TED | واليوم لدينا فرصة .. لكي نكون فخورين بهذه الحركة .. |
Bu hareketle ilgili fark edeceğiniz ilk şey, kendini tekrar etmesidir. | TED | أول شيء ستلاحظ حول الحركة هي أنه تكرر نفسها. |
dedik. Burada yaptıkları bir projeyi görüyorsunuz, hareketle çalışan bir konfeti topu. | TED | هذا مثال على مشروع صنعوه، مدفع ورق ملون يتم تفعيله بالحركة. |
Aptalca, çaresiz bir hareketle geleceği durduramazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أيقاف المستقبل بتصرف واحد بائس صغير |
Alın, yavaşça, başparmağınız bıçak ağzına yakın dairesel hareketle... | Open Subtitles | خذ هذا وبلطف أستخدم أبهامك قرب النصل بحركة دائرية |
Tek bir hareketle iki tavuğun boynunu kırabiliyorsan neden o tavukları öldürmek için iki hareket yapasın ki? | Open Subtitles | إذا كنت تستطيعي كسر رقبتي دجاج بحركة واحدة لماذا تستخدمي حركتان لتذبحي هذه الدجاجات ؟ |
Eğer mahkumlar basit bir hareketle... saçlarını sıvazlamakla yetinirse... bunda bir sorun görmüyorum. | Open Subtitles | ومن الناحية التقنية لا تعد إنتهاكاً للقوانين ن ألزمهم النزلاء، أنفسهم بحركة يد بسيطة ... عبر شعرهم |
Ani bir hareketle, Psycho'daki katil Norman Bates'in annesinin rolünü sahiplenircesine, ...perdeyi açar, detaylıca kan izlerini | Open Subtitles | بحركة عنيفة جداً كما لو أنه يقلد والدة نورمان بيتس "القاتلة في فيلم "سايكو |
Ve biz bunun için Pakistan'da bir başlangıç yaptık, Khudi denen bir hareketle, yeryüzündeki gençliği cesaretlendirmek için çalışıyoruz gerçek demokrasi kültürünün oluşması için. | TED | وقد بدأنا بالفعل في باكستان بحركة تسمى خودي " Khudi" حيث نعمل على أرض الواقع لتشجيع الشباب على خلق إقتناع حقيقي بثقافة الديمقراطية . |
Tek bir hareketle, Einstein'ın görelilik teorisi evren anlayışımızı kökünden değiştirdi. | Open Subtitles | بحركة شاملة واحدة, غيّرت نظريّة "النسبيّة" لـ(إنشتاين) تصوّرنا للكون. |
Bu hareketle birinin elini kırabileceğiniz garantidir. | Open Subtitles | تضمن لك هذه الحركة أن تكسر يد خصمك بكل سهولة |
Kendini ele veriyorsun- kaşlarınla yaptığın küçük garip hareketle. | Open Subtitles | . . عليكِ أن تخبريني أنتِ تفعلين تلك الحركة بحاجبيكِ |
Böyle bir yara oluşumunu daha önce hiç görmemiştim. Kenarını, şu tırtıklı yaraların oluşturduğu, yana doğru bir hareketle kesmiş. | Open Subtitles | هناك الحركة الجانبية في شق، تحدها هذه ثقوب خشنة. |
sanırım hareketle alakalı, çünkü insan gibi hareket etmiyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنَّها الحركة لانِّيلاأتحركبصورةطبيعية، كما يسير البشر |
Ki bu da güneş ışığı veya ısı ve hatta basit bir hareketle patlar. | Open Subtitles | ينفجر بسبب أشعة الشمس أو الحرارة أو الحركة فحسب |
Obua solosunun kadenzini kısa kesip ilk hareketle tekrar girmek istiyorum! | Open Subtitles | أريد فقط الجزئية القصيرة المنفردة للمزمار في الحركة الأولى أن يتم عزفها بطريقة اسرع |
Terkip sarı, yağlı bir sıvı üretir. Ki bu da güneş ışığı veya ısı ve hatta basit bir hareketle patlar. | Open Subtitles | إذاً، المزيج ينتج سائلاً أصفراً زيتياً، ينفجر بتعرضه لأشعة الشمس أو الحرارة أو بالحركة التكرارية |
Tek bir hareketle o adam, halkın bitmez sevgisini kazanmış olur. | Open Subtitles | بتصرف واحد , ذلك الرجل قد يفوز بحب الناس الخالد |
"... zarif bir hareketle Baer'in soluna kaydı. Jimmy'den bir yumruk daha. " | Open Subtitles | يتفادي اللكمة المضادة (جيمي) يتفادى الضربة |