Çünkü son üç saattir bu harika şeyi görmeyi bekliyordum. | Open Subtitles | لانني طوال الثلاث ساعات الماضية كنت منتظراً لرؤية هذا الشيء الرائع |
Sıradan bir insan olmadaki harika şeyi bir türlü anlayamadım. | Open Subtitles | أنا في الحقيقة لا أرى ماهو الشيء الرائع كونك شخص عادي |
Eğer beni dinleseydi, hayatındaki en harika şeyi tecrübe edemezdi. | Open Subtitles | لو استمعت له, ما كنت اختبرت هذا الشيء الرائع في هذه الحياة |
Barda yalnız başına oturan harika şeyi gördünüz mü? | Open Subtitles | هل لاحظتم الشيء الرائع في الحانة, كل واحد جالس بمفرده؟ |
O çok harika şeyi görmek için sabırsızlanıyorum! | Open Subtitles | لا أستطيع الانتظار حتى رؤية الشيء الرائع للغاية |
O çok, çok harika şeyi görmemize daha ne kadar var? | Open Subtitles | صحيح كم بقى لكي نصل إلى الشيء الرائع للغاية؟ |
Elie Tahari'yi, bu gülkurusu Dior'u, bir de bu harika şeyi istiyorum. | Open Subtitles | احتاج الى (إلي تهاري).. ذلك الوردي الغابر من ديور مهما يكن ذلك الشيء الرائع.. |