Senin ne harika bir kadın olduğundan ve dünyanın sensiz aynı olmayacağından, Sal. | Open Subtitles | عن كم أنك امرأة رائعة يا سال العالم لم يكن ليصبح هكذا بدونك |
harika bir kadın gibi görünüyor Bethesda, Onunla karşılaşmış olsaydık. | Open Subtitles | ان هذه يثادزا تبدو امرأة رائعة ينبغي ان التقي بها |
harika bir kadın, çok iyi bir anneydi... sıcak, sevecen. | Open Subtitles | لقد كانت امرأة رائعة مُحبة، حَنونة، ولها صوت عذب |
Sevgili Kate, o harika bir kadın. | Open Subtitles | كيت العزيز , هو فتاة رائعة , شكرا لك. |
Yani, harika bir kadın. | Open Subtitles | أَعْني، هي إمرأةُ مُدهِشةُ. |
harika bir kadın | Open Subtitles | و يا لها من امرأة |
- Evet, harika bir kadın oldu. | Open Subtitles | أجل ، لقد كانت إمرأة عظيمة |
Ama o kadar harika bir kadın ki, 24 Maple Yolu'ndaki son gecemizde tekrar yatak odasında yatmama izin verdi. | Open Subtitles | لكن كونها امرأة عظيمة تماشت مع الأمر حتى إنها سمحت لى بالعودة إلى غرفة النوم لتمضية الليلة الأخيرة فى 24 أمبل درايف |
Evet, biliyorum... Onunla biraz vakit geçirirsen harika bir kadın olduğunu anlarsın. | Open Subtitles | عرفت أنك ستفعل، إنها امرأة مذهلة لو قضيت معها بعض الوقت |
Annen harika bir kadın. | Open Subtitles | والدتكَ امرأة مُدهشة. |
harika bir kadın kulübe gelip ormana gitmek isteyip istemediğini sormuş. | Open Subtitles | جاءت إمرأة رائعة إلى النادي، سألته إذا كان يريد الخروج إلى الغابة |
Çok harika bir kadın olduğunu ve iyileşiyor gibi gözüküp... birden ölmesinin çok üzücü bir şey olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وأخبرتني أنها كانت سيدة رائعة وأنه عار حقيقي أنها كانت تبدو تتحسن بدلاً من الموت فجأة |
Senin ne kadar harika bir kadın olduğundan bahsediyordum Sal. Dünyanın sensiz aynı olmayacağından. | Open Subtitles | عن كم أنك امرأة رائعة يا سال العالم لم يكن ليصبح هكذا بدونك |
Bu büyük İngiliz ikonu hakkında konuşuyorduk: "harika bir kadın. Her şeyi yapıyor. | TED | وكنا نناقش هذه الأيقونة الإنجليزية العظيمة قائلين: "إنها امرأة رائعة. لقد عملت كل شيء. |
harika bir kadın buldum, ama evli. | Open Subtitles | انا وجدت بنفسي امرأة رائعة لكنها متزوجة |
Binamda yaşayan harika bir kadın var. | Open Subtitles | هنالك امرأة رائعة تسكن في بنايتي |
- Tabii ki, o harika bir kadın. | Open Subtitles | -بالطبع، إنها امرأة رائعة كيف الجنس بينكما؟ |
- Öldükten sonra ömrünün geri kalanını geçireceği harika bir kadın bulmasını gerçekten çok istiyorum. | Open Subtitles | أتمنى فعلا.. أن يجد امرأة رائعة |
Umarım Cass'le işeri yoluna koyarsınız. harika bir kadın. | Open Subtitles | آمل ان تنجح أموركم إنها فتاة رائعة |
Ne harika bir kadın. | Open Subtitles | يالها من فتاة رائعة |