| Önümüzdeki yıllarda gökyüzünün çok daha kusursuz haritalarını çıkartacağız. | TED | في السنوات المقبلة، سنرسم خرائط أكثر دقة للسماء. |
| İnsanlar olarak, yerlerlin haritalarını yaparız, belki de hiç gitmediğimiz yerlerin. Bu biraz zamanı boşa harcamakmış gibi geliyor. | TED | الآن، كبشر، نرسم خرائط أماكن نادرا ما نذهب إليها. الذي يبدو شيئا ما مضيعة للوقت. |
| Kutsal toprakların haritalarını hatırlıyorum. | Open Subtitles | أذكر خرائط الأرض المقدسة. كانت الخرائط ملونة. |
| Ses ve sonar kullanarak, bu dağ sıralarının haritalarını çıkarıyoruz işte bu da o sıradağlardan biri. | TED | نحن نصنع الخرائط لهذه السلاسل الجبلية مع الصوت ، مع السونار ، وهذا أحد تلك السلاسل الجبلية. |
| Etkilenmiş olması muhtemel alanların istatistik ve haritalarını gönderdik. | Open Subtitles | أرسلنا لكم أرقاماً وخرائط للمناطق المهددة |
| Sonra, 1960'larda deniz tabanının, ayrıntılı haritalarını çıkarmak mümkün hâle geldi. | Open Subtitles | ثم في الستينات، أصبح من الممكن رسم خرائط مفصلة لقاع البحر، وتم اكتشاف أن القارات لم تنجرح فحسب، |
| Port Huron bölgesindeki Viktorya tarzı evlerle sivil savaş... haritalarını karşılaştırmak mümkün mü? | Open Subtitles | هل من الممكن أن نقارن خرائط الحرب الأهلية مع منازل العصر الفيكتوري التي ما تزال موجودة في منطقة معبر هيورون؟ |
| Bu yaşlı moruklar, patikalar ve yollarla sınır taşları ile kendi haritalarını yapıyor, hükümet haritalarında bunlar yoktur. | Open Subtitles | هؤلاء المسنون كانوا يرسمون خرائط خاصة بهم بها ممرات وطرق وعلامات غير موجودة حتى في خرائط الحكومة |
| Fuar alanının haritalarını çıkardım ve potansiyel rotalarımızı renkli bölgelere ayırdım. | Open Subtitles | طبعت عدة خرائط لمركز المؤتمرات و لونت أفضل الطرق الممكنه |
| Ayrıca Bolivya ordusu mayın tarlalarının detaylı haritalarını saklıyor. | Open Subtitles | أيضًا، الجيش البوليفي أبقى على خرائط مفصلة لحقل الألغام |
| Chummy haritalarını başlatmadan önce Kip takım arkadaşlarına mail yazmış. | Open Subtitles | كيب أرسل هذه لزملائه 4أسابيع قبل إطلاق خرائط تشامي |
| Yani sana göre uzmanlar asteroitlerin yol haritalarını çok çabuk çiziyorlar. | Open Subtitles | هل تعتقد أن الخبراء بالخارج يرسمون خرائط الكويكبات بسرعة كبيرة |
| ''Aferim Eugene. Toronto' nun haritalarını yapabilirsin.'' | TED | "ذاك رائع يا أوجين. يمكنك أن ترسم خرائط لتورنتو." |
| Bu ülkenin haritalarını çıkarttığını düşünüyorum." | Open Subtitles | أنا أعتقد أنه يصنع خرائط عن بلاده |
| Tüm Kuzey Afrika'nın hava haritalarını istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون خرائط جوية لشمال أفريقيا بأكمله |
| Neden gidip şu izci haritalarını düzenlemiyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تنهي تكديس خرائط الإرشاد تلك؟ |
| Bana en güzel yerlerin haritalarını gönderip duruyor. | Open Subtitles | لقد أرسل لي هذه الخرائط لأكثر الأماكن جمالا |
| Evet, çünkü geleceğin baş korucuları bunu yapar; izci haritalarını düzenlemek. | Open Subtitles | لأنّ هذا ما يفعله رئيس الحرّاس المستقبليّ، يكدّس الخرائط |
| Onları bize gönderir misin? Suç haritalarını. | Open Subtitles | إن كان بإمكانك إرسال الخرائط الإجراميه هذه. |