"hastalanmadı" - Traduction Turc en Arabe

• يمرض
• تمرض

İki aydır bu adadayız ve bir kişi bile hastalanmadı.
نحن على هذه الجزيرة منذ شهرين و لم يمرض أحد

O gün 2,000 kişiye beşlik çaktı, ve bunun öncesinde ve sonradında ellerini yıkadı böylece hastalanmadı. Bu da izin alınmadan yapılmıştı,
أعطى 2000 إشارة باليد ذلك اليوم، وغسل يديه قبلها وبعدها ولم يمرض. وقد تم القيام بذلك دون إذن،

O oldukça iyi. Hayatı boyunca bir gün bile hastalanmadı.
حسنا ان صحته ممتازه لم يمرض يوما فى حياته

Şunu anla: Laura, sen başbakan oldun diye hastalanmadı.
دعيني أقولها بوضوح، لورا لم تمرض لانك أصبحت رئيسة الوزراء

Annen evlenirken verdiği sözler yüzünden hastalanmadı.
امك لم تمرض من نذر زفافها

Ya hayatı boyunca hastalanmadı,
إما أنها لم تمرض من قبل

- Harika, hastalanmadı bile. - Kalp hastalığı var mıydı? - Hayır.
ـ ممتازة,فهو لم يمرض قط ـ اية امراض قلبية؟

Madem etrafındaki kimse hastalanmadı, bulaşıcı değildir.
إنّها غير معدية بما أنّه لم يمرض أحد حولها

Hiç hastalanmadı. Bizim gözetimimizde de asla hasta olmayacak.
هو لن يمرض و لن يحدث ذلك في نوبة مراقبتنا.

Adam, sıradan biri gibi hastalanmadı.
هذا الرجل لا يمرض حتى كبقية البشر

Biz 40 günden fazladır yukarıdayız ve kimse hastalanmadı.
نحن بالخارج منذ 40 يوم و لم يمرض أحدنا

Hiç hastalanmadı çünkü oradan dışarı adım bile atmadı.
لم يمرض أبدا, ولكنه لميخرجمن تلكالغرفةأبدا .

Hiç hastalanmadı değil mi?
لم يمرض أبدا.. أهذا صحيح؟

Hiç hastalanmadı, öyle mi?
لم يمرض أبدا.. أهذا صحيح؟

Sana inat olsun diye hastalanmadı.
هي لم تمرض فقط كي تغضبك

Hiç hastalanmadı.
أنها لا تمرض أبداً

- Yemeğimden ötürü hastalanmadı. - Kendini nasıl hissediyorsun?
-لم تمرض من عشاءي

O sadece hastalanmadı, anladın mı?
لم تمرض فحسب, حسناً؟ -لقد ماتت .

Bir gün bile hastalanmadı.
لم تمرض يوماً

Bu adil değil. Lisa hastalanmadı.
هذا غير عادل ، (ليسا) لم تمرض