hastalarınla ilişkin başarısız oluyor diye kendine işkence ediyorsun. | Open Subtitles | أنك معذَبُ على يد ما ما تراه كفشلك مع مرضاك. |
Psikolog gibi davranıp hastalarınla yatmak normaldir hadi. | Open Subtitles | أتعلم .. إنني أتفهم أن تتظاهر بكونك طبيباً نفسياً لتضاجع مرضاك فهذا أمرٌ طبيعي |
Veya hastalarınla ilgilenileceğini garanti ettin araba kiralık ve Julie Christie'den imza almak için beklerken bir köpek yavrusu evlat edineceksin. | Open Subtitles | أو أنك تأكدت ان مرضاك تمت تغطيتهم بشكل جيد و السيارة مستأجرة و بينما تنتظر الحصول على توقيع جولي كريستي |
Yine de, hastalarınla bağ kurmanı istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | مع ذلك, أريدكِ أن تتفاعلي مع مرضاكِ, حسناً؟ |
Ama en çok hastalarınla bu kadar ilgilenmeni seviyorum. | Open Subtitles | لكن مايعجبني فيك هو مدى أهتمامكِ بمرضاك |
Alarmı duyduk. Şimdi işine geri dön ve hastalarınla ilgilen. | Open Subtitles | لقد سمعنا الإنذار، والآن عودي لعملكِ، واعتنٍ بمرضاكِ |
Eğer hastalarınla uğraştığın kadar ilişkimizle uğraşsaydın bunlar olmazdı? | Open Subtitles | حسناً, ولكن أظن أنك لو عملت بجد على علاقتنا كما تفعل مع مرضاك الذي يحدث, لم يكن سيحدث من المقام الاول |
hastalarınla konuşurken söylediğin bir şey. | Open Subtitles | أشياء تقولها عندما تتحدث إلى مرضاك -ذكيّ |
hastalarınla yoğun bir bağ. kurmanın yanında ayrıca hastalarının aileleri ve arkadaşları hakkında konuşmaya çok hevesli görünüyorsun. | Open Subtitles | ...بعيداً عن تواصلك الحاد مع مرضاك أنت تتحدث أيضاً بشأن |
Bu hafta hastalarınla nasıl geçti? | Open Subtitles | كيف تعاملتَ مع مرضاك هذا الأسبوع؟ |
Bunun hastalarınla bir alakası olduğun düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن الموضوع عن مرضاك على الإطلاق |
hastalarınla ilişkin başarısız oluyor diye kendine işkence ediyorsun. | Open Subtitles | يعذبك ما تراه فشلاً منك مع مرضاك |
Hayır, hastalarınla ilgili sorun yok. | Open Subtitles | لا، أنت جيد مع مرضاك |
- hastalarınla görüş Paul. | Open Subtitles | -إذهب لرؤية مرضاك يا بول |
İyi tarafından bak. hastalarınla sandığından daha iyi bir iş çıkarttığın anlamına gelebilir bu. | Open Subtitles | انظري للإيجابيّات، ربّما يعني هذا أنّكِ أحسنتِ عملكِ مع مرضاكِ أكثر ممّا ظننتِ |
hastalarınla ve onların iyileşmelerine yoğunlaş. O kadar. | Open Subtitles | إبقي مع مرضاكِ و تقدم حالتهم،هذا كل شيء |
- hastalarınla. | Open Subtitles | ـ مرضاكِ |
hastalarınla ilgilenebilecek durumdasın. Kendinle de. Yine de kendimi berbat hissediyorum. | Open Subtitles | و أنتِ بالتأكيد قادرة على الإعتناء بمرضاكِ و بنفسك لكنّي أشعر بالضيق الشديد |
Gerçekten hastalarınla ilgilenmeyi öğrenmeden asla iyi bir doktor olamazsın. | Open Subtitles | أنتِ لن تكوني طبيبة ممتازة.. حتى تتعلّمين ماذا يعني.. الاهتمام بمرضاكِ! |