Köprüyü neden yapmak istedim biliyorum, ama diyebilirim ki en çok hatırasını istedim... oğlumun dünyaya geldiğini görmek... dünyaları bir araya getirmek. | Open Subtitles | اعرف لماذا كنت اريد بناء الجسر لكن باستطاعتى ان اقول لك اى ذكرى كنت اتوق اليها رؤية ابنى وهو يدخل هذا العالم |
Kutu, evrenin hatırasını içeriyor, ...ışık ise bu hatırayı iletiyor. | Open Subtitles | الصندوق يحتوي على ذكرى للكون ليقوم الضوء بإرسال تلك الذكرى |
En azından takla atmaktan korkup ödleklik yapmıyorsun ve Koca Tippi'nin hatırasını onurlandırıyorsun. | Open Subtitles | على الأقل أنتِ تشرفين ذكرى تيبي ولست تؤجلين لأنك خائفه من ركوب اللولبي |
- Babamı bu işe karıştırma. Babana olanlar haksız ve trajikti ama onun hatırasını böyle onurlandıramazsın. | Open Subtitles | ما حدث لوالدك كان غير عادل ومأساوي، لكن هذه ليست طريقة لتكرم ذكراه. |
Bir dost ki, krallığa, babama ve bana bağlılığı; onun hatırasını insanlar ve gelecek krallar için güçlü tutacak. | Open Subtitles | صديق كان ولائه لمملكته لأبي ولي شخصياً سنجعل ذكراه حاضرة دائماً للشعب والملك القادم |
En azından başladığı işi bitirerek, onun hatırasını şereflendirebilirim. | Open Subtitles | لا يمكنني إرجاعها، يمكنني على الأقل أكرم ذكراها بإنهاء مابدأته |
Bu adetler Batı kültüründe sahip olduğumuz uygulamalara tamamen zıt olabilir. Sevdiğimiz birinin hatırasını onurlandırmak için onun hakkında konuşur ve fotoğraflarını paylaşırız. | TED | يمكنُ أن تكون هذه العادات مختلفة تماماً لتلك التي قد نمارسها في الثقافات الغربية، حيث نكرّم ذكرى الأحبة بالحديث عنهم ومشاركة صورهم الشخصية، |
hatırasını yâd etmek adına... Bunlar sadece bugüne has. Yarın bir lokma ekmek için yine size avuç açacak, çok saçma! | Open Subtitles | أن تكرّم ذكرى الراحل, لليوم فقط غدا سيقع كل شيء على عاتقك |
Eski kız arkadaşının hatırasını doldurmak zorundaydım. | Open Subtitles | بدلاً من هذا، كان علي التنافس مع ذكرى عشيقته السابقه |
Şefin gözüne girmek için ölmüş annemin hatırasını kullanıyorsun. | Open Subtitles | أنت تستخدم ذكرى أمي المتوفاة من أجل ابها الزعيم |
Tabi karımın hatırasını lekelemek için bir nedeniniz olmadıkça. | Open Subtitles | إلا إذا كان لكما أسباب خاصة لتشويه ذكرى زوجتي |
Demek istediğim, arkadaşınızın hatırasını korumaksa amacınız anlarım. | Open Subtitles | المقصد أنّه لو كنتم تُحاولون حماية ذكرى صديقكم، فإنّي أفهم. |
Üzgünüm Rufus ama dolandırıcı bir oyuncunun evimde yaşıyor olmasının ve annemin hatırasını alçaltmasının iyi bir tarafını göremiyorum | Open Subtitles | انا آسفة روفوس , ولكني لا ارى اي جانب جيد في كون فنانة نصب تعيش في منزلي تدنس ذكرى امي |
Tanrı aşkına, neden böyle bir anının hatırasını saklamak isteyesin ki? | Open Subtitles | لماذا تريد أبداَ، أبداً في مليون سنة لماذا تريد أن تبقي ذكرى لذلك ؟ |
Oğlunuzun hatırasını onurlandırmak istiyorsanız diğer kurbanların yakınlarına biraz huzur getirebilirsiniz. | Open Subtitles | أذا أردت أن تُشرف ذكرى أبنكْ وتجلب الأطمئنانية لأقارب الضحايا |
Kasabama gelip, karımın hatırasını mahvolmasına yardım ediyorsun bunu yaparken kızımı da yanında sürüklüyorsun. | Open Subtitles | وتساعدُ على تدمير ذكرى زجتي وقد جررت أبنتي لمساعدتك في هذا |
Fatty'nin hatırasını onurlandırmanın bir yolu daha var. | Open Subtitles | تعلمون، لقد خطرت ببالي طريقة أخرى لتشريف ذكرى فادي |
Qi halkı için Sun Bin'in hatırasını yaşatmak adına, bir anıt inşa edeceğiz. | Open Subtitles | سوف نبنى نصب تذكارى له ليخلد ذكراه كل من فى مملكة تشي |
Bakın, bu partiyi devam ettirerek onun hatırasını onurlandırıyorum. | Open Subtitles | حسناً، اسمعا، إنّي أحترم ذكراه بإبقاء الحفلة سارية. |
En iyi arkadaşım katil olduğumu düşünerek öldü ve öldüreceğim her adam onun hatırasını lekeleyecek. | Open Subtitles | صديقي الأعزّ مات وهو يعتبرني قاتلًا، وعليه فأيّ نفس أزهقها تدنّس ذكراه. |
hatırasını bu şekilde onurlandırabilmemiz hoş aslında, değil mi? Bugün ölüm yıl dönümü. Ben ne diyeceğimi bilemiyorum. | Open Subtitles | أنه شيء لطيف أن نكرم ذكراها بهذه الطريقة اليوم هو ذكرى وفاتها لا أعرف ماذا أقول |
Beraber geçirdiğimiz bir maceranın hatırasını saklamıştım. | Open Subtitles | . لقد أحتفظت بتذكار لمغامرتنا معا |