Bunu, bana neredeyse ölmek üzere olduğum günü hatırlatması için taşıyorum. | Open Subtitles | إنني أحمل هذه معي لأتذكر اليوم الذي كدت أن أموت به |
Bunu hiç bir zaman yanımdan ayırmıyorum, neden burada olduğumu hatırlatması için. | Open Subtitles | أبقي هذه معي دائماً لأتذكر سبب وجودي هنا |
Bana onu hatırlatması için kıyafetlerine ihtiyacım yok. | Open Subtitles | كُل إلى بحاجةٍ لست أنا انظري، لتذكرني حولي ملابسها حال أية على بها، |
Sana iyi davranmadığımı hatırlatması için sakladım. | Open Subtitles | أجل. وأبقيتها لتذكرني أنني لم أعاملك كما يجب. |
Onu önümdeki rafa koydum. Neyin önemli olduğunu hatırlatması için. | Open Subtitles | وضعته على الرف الذي أمامي، لتذكيري بما هو مهم |
Çılgınca gelecek ama bana evimi hatırlatması için birkaç oyuncunun gelişigüzel konuşmasını kaydettirdim. | Open Subtitles | يبدو مجنونا، ولكن أنا سجلت مجموعة الممثلة هذيان لتذكيري المنزل. |
Şirket bunları bize ne için çalıştığımızı hatırlatması için aldı. | Open Subtitles | لقد جلّبت لنا الشركة هذه لتذكرنا ما الذي نعمل من أجله |
Güzel günlerimi hatırlatması için. | Open Subtitles | لتذكّرني بالأوقات الأفضل. |
Sana bir insanın gençliğinde iyi ve kibar birinin olması etkisinin nasıl bir şey olduğunu hatırlatması için. | Open Subtitles | أحضرتها لتذكرك بالتأثير الذي يحدثه وجود التربية الحسنة في حياة الشاب |
Peki ya sana hatalarını hatırlatması için çerçevelettiğin gazete parçası? | Open Subtitles | والمقال اللذي نشر في الصحيفه انت لفقته لتذكيرك بخطأك? |
Ben de bu güzel İngiliz leydisini hatırlatması için bende kalmasını umuyordum. | Open Subtitles | و أنا كنت آمل أن تدعيني أحتفظ به حتى أتذكر سيدة انكليزية رائعة الجمال |
- Şimdi kim akıl almaz şeyler söylüyor? Ganimet olarak değil, hatırlatması için takıyorum. | Open Subtitles | الأن من الذي يقول ملاحظات رائعة ؟ أنا لا أرتديه كغنيمة حرب بل أرتديه لأتذكر |
Seni kaybetmeye ne kadar yaklaştığımı hatırlatması için sakladım. | Open Subtitles | احتفظت بها لأتذكر كم اقتربت من الموت |
Daha önceki hatalarımı hatırlatması için takıyorum. | Open Subtitles | أفعل ذلك لأتذكر أخطائي السابقة |
Bu uzun süre önce elime geçti kim olduğumu hatırlatması için sakladım. | Open Subtitles | حظيت بهذه منذ زمن بعيد وأبقيتها لتذكرني بكينونتي |
Bu uzun süre önce elime geçti kim olduğumu hatırlatması için sakladım. | Open Subtitles | حصلت على هذه منذ زمن بعيد واحتفظت بها لتذكرني بمن أكون |
Onları niye mermiye boğmam gerektiğini hatırlatması için sakladım bunu. | Open Subtitles | أبقيها لتذكيري لماذا لا أضع الرصاص في نفوسهم. |
Bu cüzdanı, hakkında yazı yazdığım kadına olan bağlarımı hatırlatması için, doğadaki asıl bağların parayla değil de anılarla ölçülebilen ekonomik olmayan insani bağlar olduğunu hatırlatması için saklıyorum. | TED | أبقيها معي لتذكيري بالروابط التي تربطني بالشابات التي كتبت عنهم، روابط ليست اقتصادية بل شخصية في طبيعتها، لا تقاس بالمال لكن بالذكريات. |
Ölümden korkmamamız gerektiğini hatırlatması için. | Open Subtitles | لتذكرنا بألاّ نخشى الموت |
Bana onu hatırlatması için yanımda tutuyorum. | Open Subtitles | احفظها معي لتذكّرني بها |