"havalimanına" - Traduction Turc en Arabe

    • المطار
        
    • للمطار
        
    • مطار
        
    • المطارِ
        
    • لمطار
        
    Galiba havalimanına giderken bu arabanın içinde öldük ve cehennemde sıkışıp kaldık. Open Subtitles أعتقد أننا توفينا ونحن في طريقنا إلي المطار نحن عاللقين في الجحيم
    Ve lazerin izlediği kesit yolu, buradan havalimanına kadar gider ve geri gelir. TED ومسار القطع الذي يتبعه الليزر يشمل الطريق من هنا إلى المطار وإيابا.
    Ama havalimanına gitmek için gerekenin tam yarısı bu. TED ولكن هذا نصف ما يحتاجان للوصول إلي المطار
    Evet. Doğruca havalimanına gidin ve birkaç yolcu iptal için bekleyin. Open Subtitles هذا صحيح ، فقط اذهب للمطار وانتظر المسافرين الذين يخلفون ميعادهم
    Tekrar bavulumu topladım, bir taksiye atladım ve doğruca havalimanına gittim. Open Subtitles وانسللت إلى الخلف و ركبت سيارة اجرة و ذهبت مباشرة للمطار
    Bakersfield havalimanına acil iniş yapacağız. Open Subtitles ونحن في طريقنا إلى الهبوط اضطراريا في مطار بيكرسفيلد.
    Bunu bütün havalimanına haykırmamı ister misin? Open Subtitles انت ربحت , هل تريدنى أن أخبر المطار كلة ؟
    havalimanına gidelim. Bu hiç olmamış gibi davranacağız. Open Subtitles لنذهب الى المطار, سنتظاهر وكأن شئ لم يكن
    Ortağın havalimanına gitmek için acele ediyordu. Open Subtitles لذا، شريكك ترك المطار بالأحرى بسرعة. أنا لا أعتقد تحبّني كثيرا.
    Seni havalimanına bırakmak zorundayım, merkezde dur Memur Murpy'nin cenazesine git, sonra uçuşum için havalimanına geri dön. Open Subtitles علي أن أقلك إلي المطار وأتوقف بالمركز الرئيسي أذهب لجنازة الظابط ميرفي ثم أعود إلي المطار لأجل طائرتي
    - Uçağın 11'de sanıyordum. - havalimanına erken gideceğim. Open Subtitles كنت اظن ان رحتلك فى الحادية عشر سوف اذهب الى المطار مبكراً
    Ama karşılığında, tüm vücuduma alçı yapıp, havalimanına götüreceksiniz. Open Subtitles ولكن بالمقابل.. أريدكم أن تضعوني في قالب لجسمي كاملاً, وتأخذوني إلى المطار
    Beni ve çocukları havalimanına bırak, anneme gidiyorum. Open Subtitles قم بإيصالي أنا والأبناء إلى المطار. سأذهب لمنزل والدتي.
    Saçmalama. J.F.K. havalimanına doğru gidiyordum. Open Subtitles لا تكن سخيفًا ، كنت متجهة للتو إلى المطار
    " Halka açık bir havalimanına Noel ağacı koyarsanız " Open Subtitles اذا وضعت شجرة عيد الميلاد في المطار العام
    Eğer Meksiko'ya gidiyorsan, seni havalimanına bırakacak zamanım var. Open Subtitles إذا كنت ستذهبين إلى مكسيكو سيتى فأمامى وقت لأصطحبك للمطار
    havalimanına götürmesi için bir taksi tuttum zaten yani gelmeyin siz. Open Subtitles حسنا, حجزت سيارة أجرة للمطار, لذا, لا داعي لإنتظاركم
    Yan taraftaki havalimanına gidip biraz süt alacağım. Open Subtitles اريد الذهاب بهذه الثلاجة للمطار واحضارا المزيد
    Heathrow havalimanına gitmek zorundayım ama çok geciktim. Open Subtitles حسناً يجب أن أذهب إلى مطار هيثرو . لأنني سوف أتأخر
    Yılbaşında Empire State binası yerine babamın düğününde Portland havalimanına yakın bir şaraphanede olacak olması dışında aynı An Affair to Remember'daki gibi. Open Subtitles سيكون تماما مثل فيلم قضية للذكرى فقط بدلا من مبنى الامباير ستيت عشية رأس السنة سيكون مصنع خمر قرب مطار بورتلاند
    Ona 10.000$ borç verdim, havalimanına götürdüm. Open Subtitles لذا أقرضتُه 10,000$، أوصلتُه إلى المطارِ.
    Sizi 30 dakika içinde havalimanına ulaştıracağız. Open Subtitles سنوصلكم لمطار أورك الدولي في خلال ٣٠ دقيقة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus