Yan taraftaki köpek havlayıp, duvara zıplar. Onu kırabilir. | Open Subtitles | .كلب الجيران ينبح ويقفز على الجدار قد يكسره |
Babam havlayıp vakladı çünkü senin ailenin hayvan toplumuna uyguladığı ölüm ve yıkım şekli çok moralini bozdu! | Open Subtitles | أبي كان ينبح , ويبطبط لأنه كان غاضباً عن طريق الموت و الخراب |
Çizgi filmlerdeki büyük köpeğe havlayıp duran küçük köpek gibisin. | Open Subtitles | أنت مثل ذلك الكلب الصغير في الرسوم المتحركة الذي دائما ما ينبح على الكلب الكبير |
O köpeğin tek yaptığı havlayıp sıçmaktı. | Open Subtitles | كل ما فعله هو النباح والتبول كما |
Köpeğin rolünü havlayıp ölü numarası yapmakla değiştirmezseniz oynamam. | Open Subtitles | تغير دور الكلب إلى نباح ثم يموت, أو لن أستمر |
Sen inek olurdun ve ben de sana havlayıp duran minik köpecik... | Open Subtitles | يُمكنكَ أن تكون البقرة... وأنا سأكون ذلك الكلب الصغير الذي ينبح لكَ... |
Lanet olasıca köpek neden havlayıp duruyor? | Open Subtitles | ما هذا بحق الجحيم اللعنة .. الكلب ينبح |
Çocukluğumdan beri o köpek balkonda havlayıp duruyor. | Open Subtitles | هذا الكلب ينبح في الشرفة مذ كنت طفلاً. |
Çalışmak için köpeğimin başımda havlayıp durmadığı bir yer lazım. | Open Subtitles | مكان للعمل حيث لا ينبح فيه علي كلبي |
-Jasper ona havlayıp duruyordu. -Ah, evet. Ben olmalı. | Open Subtitles | كان "جاسبر" ينبح عليه "لابد أنه "بن |
Tuhaf bir adam. - Jasper ona havlayıp duruyordu. - Ah, evet. | Open Subtitles | كان "جاسبر" ينبح عليه "لابد أنه "بن |
Max halinden memnun. Sabahtan beri bir kediye havlayıp duruyor. | Open Subtitles | (ماكس) يقضى وقتا ممتعا كل صباح إنه ينبح على قطه كل صباح |
Evet. Komşunun köpeği havlayıp duruyordu. | Open Subtitles | نعم ، كلب الجيران كان ينبح |
Dibimizde havlayıp duran herif. | Open Subtitles | هو الّذي ينبح فوقنا. |
Sih Jimmy havlayıp duran bir köpekten bahsetmişti. | Open Subtitles | (جيمي) السيخي ذكر وجود كلب ينبح |
- Birinin köpeği havlayıp duruyor. | Open Subtitles | -كلب لا ينفك عن النباح. |
Sadece havlayıp ısırmıyor. | Open Subtitles | نباح بدون عض |