"hawes'" - Traduction Turc en Arabe

• هوز
• لهوز

Yardımcı Hawes'e götürdüğün geyik güvecinden yapmak için nopales kullanıyorsun.
تستخدمين الصبار لعمل مرقة الغزال التي كنت تأخذينها للنائب هوز

Öyleyse siz ikiniz, Bay Vadas'ın kapısını çalıp, Hawes haklı mıymış bir bakın.
إذن عليكما الذهاب لعند السيد فيداس والتأكد من ان هوز كان على حق

Hawes bu bölgede tek başına çalışan bir yardımcıydı.
هوز كان النائب المقيم الوحيد لهذه المنطقة

Peki ya onlar Hawes'e sizin kumarhaneyi durdurmaya çalışması için para ödüyorlarsa, ve başaramadığı için onu öldürdülerse?
ماذا لو أنهم كانوا يدفعون لهوز لإيقاف كازينوكم وقتلوه لأنه فشل؟

Nasıl oldu da uzaklaşması için Hawes'e para ödemedin?
لماذا فعلا لم تدفع لهوز حتى يتركك؟

Yardımcı Hawes, sıcak takipte olmak için epeyce neden bulmuştu kendine.
النائب هوز كان يجد مبررات كثيرة للمطاردة الساخنة

Seninle Hawes hakkında konuşmak istiyorlar, Tomas, aranızdaki kavga hakkında.
يريدون الحديث معك بخصوص هوز يا توماس.. بخصوص الاشتباك

Eğer Hawes burda kalan tek şerifse, hangi karakola bağlı çalışıyordu?
إن كان هوز هو الوحيد الذي تُرك هنا فما هي المحطة التي كان يعمل منها؟

Arazide kim Hawes'e nazik davrandıysa, bunu sır olarak saklamış demektir.
إن كان أحد في المحمية طيبا مع هوز فقد أبقوا ذلك سرا

Burda Hawes'in eğlence komisyonuna yazdığı mektubun bir kopyasını buldum.
لدي هنا نسخة من رسالة كان هوز قد ارسلها للجنة القمار

Ama biz şerif yardımcısı Hawes'le olan ilişkisini merak ediyoruz aslında.
لكننا نتسائل عن علاقتها بالنائب المفوض هوز

Yardımcı Hawes o gece dışarı çıktığında tabancasını karavanında bırakmış.
ترك النائب هوز سلاحه في مقطورته عندما خطى خارجها تلك الليلة

Eval yapmadı anladık, ama Hawes neden o rüşveti almadı ki?
إيفل لم يفعلها.. لكن لماذا لم يقبل هوز الرشوة؟

Eğer Anna Lakelin'le tanışsaydın, John Hawes'i de tanırdın.
لو أنك التقيت بآنا لاكلين, لعرفت جون هوز

Hawes'in çek gönderdiği mahkeme kayıtları değil bunlar.
لم تكن سجلات محكمة تلك التي أرسل هوز في طلبها

Yardımcı Hawes, Anna'nın annesini bulmak için verdiği sözü tutmuş.
وفى النائب هوز بوعده بخصوص العثور على والدة آنا

Hawes kendi çocuğu olmayan üzgün bir adamdı.
هوز كان رجلا يثير الشفقة لم يكن له طفل من صلبه