Onunla seyahat eden son acemi, hayalarından tekini yitirmişti. | Open Subtitles | فآخر مستجد سافر معه برحلة عمل فقد إحدى خصيتيه |
Onu hayalarından vurmalısınız sonra da ağzından. | Open Subtitles | عليكما أن تطلقا النار عليه في خصيتيه وبعدها في فمه |
Burada çalıştığım zamanlar bir adam hayalarından birini poşetin içinde getirmişti. | Open Subtitles | عندما عملتُ هنا، أتى شاب بصحبة إحدى خصيتيه في كيس |
Belediye Başkanı seni hayalarından kapmadan bu davayı sonlandıracağım. | Open Subtitles | وسوف اغلق هذا قبل خصيتك في نهاية المطاف يقع على عباءة رئيس البلديه |
Önce hayalarından vuruldu sonra da midesinden. | Open Subtitles | أصيب بطلقٍ ناريّ في خصيتيه ومن ثمّ في أحشائه .. |
Bir adamın hayalarından kaldırıldığını hiç görmemiştim. | Open Subtitles | لم ار شخصا يلتقط من خصيتيه من قبل أبدا |
hayalarından tutmak zorunda kalsan bile umurumda değil. | Open Subtitles | لا يهمنى إن اضطرَرت أن أمسكه من خصيتيه... |
- Ne zaman dilersen onu hayalarından mıhla. | Open Subtitles | متى ما أردتي.. إركليه في خصيتيه فقط |
Bu, yardım için parmağını kaldıracağına onu hayalarından sallandırmayı tercih eder var ya. | Open Subtitles | وهي تفضل أنْ تراه مُعلّق من كيس خصيتيه... بدلاً من أنْ تحرّك ساكناً لمساعدته. |
Biliyorsun değil mi şu senin ağzına veren yavşağı hayalarından vurdular ve bir köpek gibi can verdi. | Open Subtitles | هل تعلمين ماذا حل بذلك اللعين؟ اطلقوا النار على خصيتيه ومات مثل الكلب... |
Onu hayalarından vurmak istememiştim. | Open Subtitles | لم أقصد إصابته في خصيتيه. |
Ortadan kaldırılması ve hayalarından asılması gerekir. | Open Subtitles | ينبغي ان يؤخذ ويعلق من خصيتيه |
Bana yalan söylüyorsan hayalarından vururum. | Open Subtitles | إذا كنت تكذب علىّ فسأفجر خصيتك |
Bana yalan söylüyorsan hayalarından vururum. | Open Subtitles | .... إذا كنت تكذب علىّ فسأفجر خصيتك |
Şimdiye kadar hayalarından sakındım. | Open Subtitles | تفاديتُ خصيتك إلى الأن |