"hayatımı kurtarmak için" - Traduction Turc en Arabe

    • لإنقاذ حياتي
        
    • إنقاذ حياتي
        
    • للنجاة بحياتي
        
    Hayatımı kurtarmak için söyleyecek lafım yok. Open Subtitles والآن، ليس ثمة شئ بوسعي قوله لإنقاذ حياتي
    Ama Hayatımı kurtarmak için iki defa evrenler arası geçiş yaptın. Open Subtitles لكنّك سافرتَ عبر العوالم مرّتين لإنقاذ حياتي.
    Teresa'nın beni öldürmesine izin verebilirdi ama vermedi. Hayatımı kurtarmak için her şeyi riske etti. Open Subtitles لم يتركها، لقد خاطر بكل شيء لإنقاذ حياتي
    Hayatımı kurtarmak için bir dava bile çözemiyorum. Open Subtitles أعني، أنا لا يمكنني أن أحل قضية لإنقاذ حياتي.
    Sanırım büyük olasılıkla kendi Hayatımı kurtarmak için. Oradan mümkün olduğunca çabuk çıkabilmek için çünkü zaten orada çok fazla kalmıştım. Open Subtitles كنت فقط أفكر في إنقاذ حياتي و الخروج من هناك بأسرع طريقة ممكنة لأنني أمضيت هناك فترة طويلة جدا
    Bisiklete binmek gibi olduğunu söyleme çünkü Hayatımı kurtarmak için bisiklete binemem. Open Subtitles وأرجوك لا تقل أن الأمر سهل كركوب الدراجة لأني لا أستطيع ركوب دراجة لإنقاذ حياتي
    Görünüşe göre annemin Hayatımı kurtarmak için yaptığı şeyle ilgisi var. Open Subtitles يبدو أن للأمر علاقة بما فعلته أمي لإنقاذ حياتي
    Bak, Hayatımı kurtarmak için iş bulamıyorum. Open Subtitles أترى، لا أستطيعُ إيجاد عملاً لإنقاذ حياتي.
    Ve Hayatımı kurtarmak için kılıcı eline aldığında sen de gösterdin. Open Subtitles وأنت أيضًا بيَّنت لي ذلك حين أخذت السيف لإنقاذ حياتي.
    Hayatımı kurtarmak için anlattığın mucizevî tedavi insanlar üzerinde bile test edilmemiş deneysel bir yöntemden ibaret. Open Subtitles أرصاصتك السحرية لإنقاذ حياتي هي بعض التجارب العلاجية ؟ إنهم لا يختبرونه حتى على البشر
    Hayatımı kurtarmak için arayüz tasarlayamam. TED لا يمكنني استخدام الواجهة لإنقاذ حياتي .
    O zehirdi ve sen Hayatımı kurtarmak için içtin. Open Subtitles إنه مسمم وأنت شربتيه لإنقاذ حياتي ؟
    -Evet, baskı altında. Babamın ve kendi Hayatımı kurtarmak için. Open Subtitles . أثبت ولائي لإنقاذ حياتي و حياة أبي
    Hayatımı kurtarmak için kendini yem olarak kullanmıştın. Open Subtitles إستخدمتِ نفسكِ كطُعمٍ لإنقاذ حياتي.
    Köpeği Hayatımı kurtarmak için öldü. Open Subtitles وكلبه أعطي حياته لإنقاذ حياتي
    Dinle Sydney, Sloane'un sözde rehabilitasyonuna şüpheyle yaklaşsam da, adam benim Hayatımı kurtarmak için kurşunun önüne atladı. Open Subtitles أنصتي ، ( سيدني ) بينما ما زلت أشك ( في أمر إعادة تأهيل ( سلون فقد تصدى الرجل لرصاصة لإنقاذ حياتي
    Hayatımı kurtarmak için mi içtin? Open Subtitles وأنت شربتيه لإنقاذ حياتي ؟
    Damon benim Hayatımı kurtarmak için onun annesini vampire çevirdi. Open Subtitles (دايمُن) حوّل والدتها إلى مصّاصة دماء لإنقاذ حياتي.
    Hayatımı kurtarmak için ölmeyeceğim. Open Subtitles لن أُقتل لإنقاذ حياتي
    Ama sırf Hayatımı kurtarmak için bu kadar acıya sebep olmuş birinin serbest kalmasını da istemiyorum. Open Subtitles لكنني لا أريد ترك شخص سبب ألمًا كثيرًا يتحرر لمجرد إنقاذ حياتي
    Tedavi başarısız olduktan sonra Hayatımı kurtarmak için gözlerden uzaklaştım. Open Subtitles وبعد ذلك الفشل لذتُ بالفرار للنجاة بحياتي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus