hayatımın bir parçası o, ben de onunkinin bir parçasıyım. | Open Subtitles | هي جزء من حياتي بقدر ما أنا جزء من حياتها |
Ben sağır olarak doğdum, ve bana sesin hayatımın bir parçası olmadığına inanmam düşündürüldü. | TED | لقد ولدت صماء، وعلموني أن الصوت ليس جزء من حياتي |
Mükemmel bir çiftin bir parçası Mükemmel bir hayatımın bir parçası. | Open Subtitles | كنت جزءا من زوجين مثاليين انها جزء من حياتي المثالية |
Ama benim hayatımın bir parçası olmak istiyorsan, eninde sonunda, er ya da geç onun da bir parçası olacaksın. | Open Subtitles | وغن كنت تريد ان تكون جزءاً من حياتي, بالنهايه, عاجلاص ام آجلاً , سوف تكون جزءاً من حياته أيضاً. |
Yeni hayatımın bir parçası olmanı istiyorum, eskisinin değil. | Open Subtitles | أريدك أن تكوني جزءاً من حياتي الجديدة وليس القديمة |
hayatımın bir parçası olmak istemiyorsa... o kaybeder. | Open Subtitles | لا تستطيع تقبل جزء من حياتي هي ستكون الخاسرة |
O benim hayatımın bir parçası ve hayatında olmamı isterse olacağım. | Open Subtitles | ولكن هي جزء من حياتي ، وإذا أرادت أن أكون والد لها ، فسوف أكون |
Baze'in, sen ve Ryan evleniyor diye artık hayatımın bir parçası olmadığını düşünmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد ان يعتقد بايز ان لانك تزوجت راين لم يعد هو جزء من حياتي |
Hoşlan ya da hoşlanma o hayatımın bir parçası. | Open Subtitles | سواء أعجبك ذلك أم لم يُعجِبك إنه جزء من حياتي |
17 yaşımdan beri hayatımın bir parçası. | Open Subtitles | لقد كان جزء من حياتي منذ أن كنت في السابعة عشر |
Bunca yılda sonra o benim hayatımın bir parçası oldu. | Open Subtitles | في السنوات الاخيرة اصبحت جزء من حياتي |
Ve uyuşturucu da, tüm gençlik yıllarım boyunca, hayatımın bir parçası oldu. | Open Subtitles | والمخدرات كانت جزء من حياتي بالمراهقة |
O artık hayatımın bir parçası. Çocukların hayatının da. | Open Subtitles | انها جزء من حياتي الان ومن حياة الاطفال |
Maggie liseden beri hayatımın bir parçası değil. | Open Subtitles | ماجي كانت جزء من حياتي منذ الثانوية |
Ben kanserim. Bu, hayatımın bir parçası. | Open Subtitles | أنا مصاب بالسرطان، وهو جزء من حياتي. |
İstediğin gibi kaçabilirsin, ama benim hayatımın bir parçası olmak istemezsin. | Open Subtitles | يمكنك الهرب قدرما تشائين، ولكنك لن ترغبي بأن تكوني جزءاً من حياتي |
Ne olursa olsun hayatımın bir parçası olmanı istediğimi bil. | Open Subtitles | مهما كان، فقط اعلم أنني أريدك ان تكون جزءاً من حياتي |
Bir yakınım bana, hâlâ hayatımın bir parçası olduğuna göre bunun bir nedeni vardır demişti. | Open Subtitles | شخص ما قريب لي قال انه لا بد ان هناك سبب لماذا لا زلت جزءاً من حياتي |
Sen uzun zaman önce, hayatımın bir parçası olmamaya karar vermişsin zaten. | Open Subtitles | لقد قمت بأختيار قبل زمن بعيد وهو ان لا تكون جزءاً من حياتي |
İstesen de istemesen de. Lily, sen 11 senedir hayatımın bir parçası değildin. | Open Subtitles | لقد كنتِ جزءاً من حياتي لمدة 11عاماً |
İhmal ettiğim şeyleri istiyorum ve onlara sahip olacağım ve hayatımın bir parçası olan herkes bunları benden istemek zorunda kalacak. | Open Subtitles | أريد الآن الأشياء التي أهملتها وسأحصل عليهم... وأيّ أحد جزءً من حياتي سيريد تلك الأشياء لأجليّ. |