"hayatını riske atıyor" - Traduction Turc en Arabe

• يخاطر بحياته
• تخاطر بحياتها

Ve benim dostum orada bir sürü aptal balık için hayatını riske atıyor!
ورجلي في الخارج يخاطر بحياته من أجل قبضة من السمك الغبي

Efendim, ondan hoşlanmadığınızı biliyorum ama bu iş için hayatını riske atıyor.
أعلم أنك لا تحبينه، يا سيدتي لكنه يخاطر بحياته لهذا الغرض

Adam hayatını riske atıyor çünkü bu işi yapması lazım.
الرجل يخاطر بحياته ليقوم بإنهاء عمله

Çevre aktivisti, kurumsal suçluları yakalamak için hayatını riske atıyor.
السامرية البيئية تخاطر بحياتها ! . بغرض إسقاط الشركات الفاسدة

Başkan Kane, dünyalılarla anlaşmak için hayatını riske atıyor.
القائد (كين) يخاطر بحياته بالتفاوض مع الأرضيين

Mace bu anlamsız görev uğruna hayatını riske atıyor.
مايس)يخاطر بحياته) بالذهاب في هاته المهمات التي لا فائدة منها