| Bu teklifi kabul etmemekle inan bana, hayatının en büyük hatasını yaparsın. | Open Subtitles | إذا تقبل بهذا العرضّ أؤكد لك أنها ستكون الخطأ الفادح في حياتك |
| hayatının en büyük hatasını yaptığını görmek nasıl bir duygu? | Open Subtitles | كيف تعلم أنك لست ترتكب أكبر غلطة في حياتك الآن؟ |
| "Tatlım, o yeri sanki hayatının en önemli işiymiş gibi ovalıyorsun." | Open Subtitles | عزيزتي ، إنك تنظفين هذه الأرضية كأنها أهم وظيفة في حياتك. |
| hayatının en önemli savaşına çok az bir zaman kaldı. | Open Subtitles | لأهم معركة في حياته الأكاذيب على بعد لحظات من هُنا |
| Güney Fransa'da, bir böcek hayatının en önemli gününe başlıyor. | Open Subtitles | في جنوب فرنسا، تستهل إحدى الحشرات أهم يومٍ في حياتها. |
| Bu onun hayatının en mutlu günü Bunu kardeşine niçin yapıyorsun? | Open Subtitles | هذا اليوم اسعد يوم في حياة اخيك لماذا تفعلين به هكذا |
| Önümüzdeki birkaç ay rezil hayatının en acı verici günlerini yaşayacaksın. | Open Subtitles | في الأشهر التالية ستشعر بأقسى ألم مبرح في حياتك البائسة المريضة |
| hayatının en büyük hatası okulu bırakıp onunla evlenmekti. | Open Subtitles | أكبر غلطة في حياتك هي تركك للمدرسة والزواج منه |
| Eğer kazanırsam... hayatının en büyük hatasını yapmak üzere olduğunu... kalbinin derinliklerinde hissettiğin içindir. | Open Subtitles | اذافزت.. فهذا يعني انه بسبب اخفاق انت على وشك الوقوع به واكبر خطأ في حياتك |
| O zaman hayatının en kötü hatasını yaptın çünkü seni gömeceğim. | Open Subtitles | لقد إرتكبت أسوء غلطة في حياتك لأنني سأدفنك |
| hayatının en romantik gecesini sana yapılan ilk eşşek şakasının olduğu yerde geçirmek gibisi yoktur. | Open Subtitles | لا شيء يضاهي الإحتفال بأكثر ليلة رومنسية في حياتك في غرفة حدث لك فيها أول مقلب ساخر |
| Yoksa bu 72 saati hayatının en güzel 3 günü yapmaya mı çalışırsın? | Open Subtitles | أو يمكنك جعل هذه الاثنان وسبعون ساعة أفضل ثلاثة أيام في حياتك. |
| Bu, hayatının en önemli anlarından biri olabilir. Ezberle bunu. | Open Subtitles | هذه هي أهم لحظة في حياتك لقد إتخذتِ قرارك |
| Karısını kaybeden bir adama hayatının en kötü dönemini nasıl sorarsın? | Open Subtitles | كيف يمكنني سؤال رجل فقد زوجته عن اصعب فترة في حياته |
| Her zaman ulusal yarışmayı kazanmanın hayatının en büyük başarısı olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | فين كان دائماً يقول بأن الفوز بالناشينولز كان أفضل إنجاز في حياته |
| Karısının öldüğü günün hayatının en kötü günü olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | اليوم الذي توفيت فيه قال بأنه أسوأ يوم في حياته |
| Onu şimdi götürürsek hayatının en kötü günü olarak kalacak! | Open Subtitles | إذا أخذناها الآن ، فسيكون دائماً أسوء يوم لها في حياتها |
| O gün Vera'nın hayatının en heyecanlı günüydü. | TED | كان هذا أكثر الأيام إثارةً في حياة ڤيرا. |
| hayatının en büyük hatasını yapıyorsun ya da geriye ne kaldıysa. | Open Subtitles | انتِ تقومين باكبر خطا فى حياتك حسنا , المتبقى من حياتك |
| hayatının en önemli anı olabilir bu. Ona sahip çık. | Open Subtitles | قد تكون هذه أهمّ لحظة في حياتكِ اعتنقيها. |
| Biliyorsun ki Fatma ile yaşadın aşk hayatının en büyük zevkiydi. | Open Subtitles | تَعْرفُ بأنّ نِكاح فاطيما كَانَ النشوي العظمَي مِنْ حياتِكَ. |
| hayatının en güzel gecesiymiş. | Open Subtitles | ويقول إنها أمسية رائعة لم يمضى مثلها فى حياته |
| Bir genç kız için düğün günü hayatının en önemli günü. | Open Subtitles | اسمعنى بعناية يوم زواج الفتاة هو أهم يوم فى حياتها |
| Bu hayatının en büyük hatası olabilir, inan bana. | Open Subtitles | قد يكون أكبر خطأ في حياتم صدقني |