Bu parazit Hayatının yarısını soğukkanlı sivrisinekte diğer yarısını da sıcakkanlı insan üzerinde geçiriyor. | TED | فهو يعيش نصف حياته داخل جسم البعوضة ذات الدم البارد والنصف الآخر داخل جسم الإنسان ذي الدم الحامي |
Ve Parmaklık Bobby Hayatının yarısını parmaklık arkasında geçirmişti. | Open Subtitles | وبودي بيرز الذي قضي اكثر من نصف حياته معهم كان هذا طاقم سوني و لا احد يعبث معهم |
Hayatının yarısını tımarhanede geçirirsen ancak böyle görünürsün. | Open Subtitles | هذا هو ماتبدو عليه عندما تقضى نصف حياتك فى مؤسسة |
Bana kalan Hayatının yarısını ver ve bir Ölüm Meleği'nin gözlerine sahip ol. | Open Subtitles | أعطني نصف حياتك الباقية وتستطيع أن تأخذ عيون إله الموت |
Seni Hayatının yarısını mahvetmeyesin nereye ait... olduğunu bile diye itekliyorum... | Open Subtitles | أفعل ذلك كي لا تضيعي نصف عمرك لا تَعْرفين إلى ما تنتمين |
Benim manik-depresif annem Hayatının yarısını hastanede geçirdi. | Open Subtitles | والدتي الحمقاء قضت نصف حياتها في المستشفى. |
bir çöp tenekesinde... hayata gözlerini açan... Hayatının yarısını... bir adam düşün. | Open Subtitles | فكر في شخص يقضي نصف عمره فى الضوضاء وفمه مكمم ولا يؤمن تعتقد بأنّه يمكن أن يبدأ في صندوق القمامة. |
Hayatının yarısını Özel Kuvvetlere geçirince böyle olur. | Open Subtitles | لا ذلك ما يحدث عندما تصرف أكثر حياتك فى القوات الخاصة |
Bu adamın Hayatının yarısını hapiste harcamasına şaşmamalı. | Open Subtitles | ولا عجب بأن هذا الشخص إستنفذ نصف حياته بالسجن |
Belki de Hayatının yarısını suyun altında geçirdiğindendir. | Open Subtitles | أعتقد أن السبب لأنه أمضى نصف حياته تحت الماء |
Hayatının yarısını Alzheimer'ı araştırmakla geçirdi. | Open Subtitles | لقد أمضى نصف حياته بالبحث في موضوع الزهايمر. |
Hayatının yarısını Mısır'da gezip tozarak geçirmiş. | Open Subtitles | ويبدو أنَّه قد أمضى نصف "حياته يعيش في أنحاء "مصر |
Neredeyse Hayatının yarısını hapiste geçirdi. | Open Subtitles | لقد قضى نصف حياته تقريباً في السجن |
Hayatının yarısını inkar etmekle geçirdi. | Open Subtitles | هو يمضي نصف حياته في حالة الإنكار |
Sen de Hayatının yarısını hizmette bulunarak geçirdin. | Open Subtitles | و أنت قضيت ما يقرب من نصف حياتك في الخدمة |
Sadece Hayatının yarısını birisiyle geçirdiğin zaman ve o insan artık orada değilse bazen yalnızlık çekiyorsun. | Open Subtitles | إنه فقط . حين تقضي نصف حياتك مع شخصا ما وبعدها لا يكونوا موجودين . |
Hayatının yarısını laboratuvarda geçiriyorsun resmen. | Open Subtitles | وقد قضيتَ نصف حياتك في المختبر |
- Yirmi sene yatsan bile Hayatının yarısını dışarıda geçirebilirsin. | Open Subtitles | -حتى لو قضيتِ 20 عام سيتبقّ لكِ نصف حياتك للعيش في الخارج |
Demek ki Hayatının yarısını hapislerde geçirdin. | Open Subtitles | أساسا , تقول بأنك قضيت نصف عمرك في السجن ؟ |
- Hayatının yarısını boşa harcamışsın. | Open Subtitles | أنت فقدت نصف عمرك |
Annem Hayatının yarısını göz yaşları içinde, yemek yaparak ve babamın eve geri dönmesini bekleyerek geçirdi. | Open Subtitles | والدتي قضت نصف حياتها في الدموع ، وطهي العشاء منتظرةً والدي كي يعود إلى المنزل |
Hayatının yarısını Doğu Afrika'da geçirdi. | Open Subtitles | أمضت نصف حياتها في شرق افريقيا |
2 kez hapisten kaçtı ve Hayatının yarısını senin gibilerden kaçarak geçirdi. | Open Subtitles | قاضيًا نصف عمره متجنبًا الأشخاص أمثالكَ |