Tıpkı gerçek hayat gibi, kurgusal dünyalar sürekli toplumsal ve toplumsal kurallar izgesi içerisinde devinir. | TED | تماما مثل الحياة الحقيقية، فإن العوالم الخيالية تشتغل باستمرار ضمن سلسلة من القوانين الاجتماعية والمادية. |
Aynı hayat gibi, soru sormaktır. | TED | هى أيضا ، تماما مثل الحياة ، طرح الأسئلة. |
Sıkıcı bir hayat gibi görünebilir ama geceleri dev bir örümcek gibi giyinir ve suçla savaşırım. | Open Subtitles | قَدْ تَبْدو كحياة مملّة لكن في الليل... أَرتدي مثل عنكبوت عملاق.. و أحارب الجريمة. |
Ama teknolojinin kendi gündemi var, diğer her şey gibi, hayat gibi. | TED | لكن التكنولوجيا لها أجندتها الخاصة، كأي شيء، كالحياة نفسها. |
hayat gibi. | Open Subtitles | انها الحياة. |
Bir defasında çiftlik işine girdim. İstediğim hayat gibi görünüyordu. | Open Subtitles | ذات مرة أنشأت مزرعة وبدت لي أن هذه هي الحياة التي أريدها |
Bu olumlu olabilir. Bu yeni bir hayat gibi. | Open Subtitles | قد يعود علينا ذلك بالخير، إنّها أشبه بحياة جديدة .. |
- Ponpon kızlar arabamda çıplak takılıyorlar. Kulağa güzel bir hayat gibi geliyor. | Open Subtitles | المشجعات يتعرون في سيارتك - تبدو مثل حياه جميله - |
Orada olmak zorundasın, doğaçlama var. hayat gibi. | Open Subtitles | يجب أن تكوني موجودة وترتجلين مثل الحياة. |
Ama kader de hayat gibi tahmin edilemezdir. | Open Subtitles | ولكنه القدر مثل الحياة لا يمكن توقع ماسيحدث |
hayat gibi. Devam edelim mi? | Open Subtitles | إلى حدّ ما مثل الحياة.هل نَستمرُّ؟ |
İçinde hayat gibi bir şey olduğunda gittiğinde biliyorsun. | Open Subtitles | عندما يكون شيء داخلك، كحياة... ستعرف عندما يموت، لقد مات. |
Hiç yaşamadığım bir hayat gibi. | Open Subtitles | إنها كحياة لم أعشها من قبل |
Şimdi, gerçek hayat gibi sıkıcıymış gibi geliyor, ama yok böyle bir şey. | Open Subtitles | حتى الآن تبدو مُملة كالحياة الحقيقية لكنها ليست كذلك |
Neyse ki belgeselin gerçek hayat gibi olmaya başladığında sonuna rastgele sahneler ekleyebilirsin, bu sahneleri bir araya getirip dış ses eklediğinde tematik bir bağlantı elde etmiş olursun. | Open Subtitles | لحسن الحظ إذا أصبح فلمك الوثائقي فوضوياً كالحياة الحقيقه فيمكنك دائماً أن تنهيه بسلسله |
hayat gibi. | Open Subtitles | انها الحياة. |
Bir zamanlar kendim için düşündüğüm bir hayat gibi değil. | Open Subtitles | لا تختلف مع الحياة التي شهدتها... ذات مرة لنفسي. |
Kulağa hep istediğiniz hayat gibi geliyor. | Open Subtitles | تبدو مثل الحياة التي ترغبها |
Tıpkı gerçek hayat gibi. | Open Subtitles | أترون، إنه أشبه بحياة عادية |
Tamamen yeni bir hayat gibi. | Open Subtitles | انه مثل حياه جديدة تماما. |