"hayatta kalanlar" - Traduction Turc en Arabe

    • ناجون
        
    • الناجون
        
    • الناجين
        
    • الباقون على قيد الحياة
        
    • الذين نجوا
        
    • ناجين على
        
    • علي قيد الحياة
        
    • أي ناجين
        
    • سوف يكون بمثابة
        
    - Evet, orada başka hayatta kalanlar da var. Gelecek durağımız orası. Open Subtitles أجل هنالك ناجون أخرون ينتظرون هناك للخطوة التالية
    Virüslüler olsaydı onları görürdük. hayatta kalanlar dışarı çıkardı. Open Subtitles لو كان هناك مصابون لرأيناهم، ولو كان هناك ناجون لخرجوا.
    İşte bu cümbüşlerden hayatta kalanlar, Château de Selliny'i terkediyor. Open Subtitles هاهم الناجون من تلك الطقوس الذين خرجوا من قصر سيلليني
    Sonra da farkına vardın ki eğer yeterince geniş bir kitleye bulaştırabilseydin, hayatta kalanlar için tedavi yöntemi bulabilirdin. Open Subtitles لذا فقد توقعت انك اذا اصبت العديد من الناس بهذا الغاز واجريت اختبارات على الناجون سوف تجد العلاج ؟
    Bazı hayatta kalanlar görme engelli, diğerleri nörolojik engellere sahip. TED إن بعض الناجين عمياء وآخرين يعانون من الإعاقات العصبية
    hayatta kalanlar yamyamlığa başlamıştı. Open Subtitles لجأ الباقون على قيد الحياة إلى أكل لحوم البشر
    hayatta kalanlar tamamıyla insanlıktan çıkarıldılar, önemsiz yük gibi muamele gördüler. TED أولئك الذين نجوا إنعدمت إنسانيتهم كانوا يعاملون كالبضائع
    Dünyada hayatta kalanlar olduğunu mu söylüyorsun? Open Subtitles هل تقولين إنّ هنالكَ ناجين على الأرض ؟
    Senin gibi başkaları da vardır. Başka hayatta kalanlar da vardır. Open Subtitles هناك آخرون مثلك، هناك ناجون آخرون
    hayatta kalanlar. Bize yardım edebilecek insanlar. Open Subtitles ناجون , أي أحد يستطيع مساعدتنا
    Bütün katliamlardan hayatta kalanlar olur. Open Subtitles هناك ناجون في جميع المجازر
    hayatta kalanlar vardı. Open Subtitles كان هناك ناجون على قيد الحياة
    Gerçek hayatta kalanlar, sen ve ben gri bölgelerde yaşarız. Open Subtitles أما الناجون الحقيقيون مثلك انت وأنا فنعيش في درجات الرمادي
    hayatta kalanlar mahvolan şehirden kaçarken, değerli kitaplarını ve antik geleneklerini de beraberlerinde götürmüşlerdi. TED ففد فر الناجون من المدينة المنكوبة وجلبوا معهم كتبهم النفيسة وتراثهم القديم.
    hayatta kalanlar timsah türündeki canlıları üretiyor. TED الناجون الذين ينجحون في البقاء ينتجون هذا العالم من المخلوقات الشبيهة بالتماسيح.
    Başlarda, hayatta kalanlar bir düzen oluşturmaya çalışır. TED في البداية، يحاول الناجون إرساء قواعد شيء من النظام.
    Yarın zaferi kazandığınızda... bu şanlı seferin masraflarını karşılamak için... hayatta kalanlar herhalde açık artırmaya çıkarılacak. Open Subtitles .. عندما تفوز غدا بمجدك و إنتصارك من المفترض أن الناجين سيتم عرضهم في مزاد
    hayatta kalanlar, kadın-erkek çoluk çocuk, vatanlarını savunmak işgâlcileri denize dökmek için, tahtadan tüfekler oklar ve yaylar, kamıştan mızraklarla, hazırlık yaptı. Open Subtitles رجال ونساء فتية وفتيات كان الناجين يستعدون للدفاع عن بلادهم ليدفعوا الغزاة ملقين أياهم فى البحر
    Köyde hayatta kalanlar az önce şatomun surlarına dayandılar. Open Subtitles ... الوحيدون الباقون على قيد الحياة من القرية فقط جائوا إلى جدران هذه القلعة
    hayatta kalanlar ise, uzun vadeli bilişsel sorunların yanı sıra statür kaybına maruz kalıyorlar. TED وهؤلاء الذين نجوا يعانون مشاكل إدراكية علي المدى الطويل وقصر القامة،
    Dünyada hayatta kalanlar olduğunu mu söylüyorsun? Evet. Open Subtitles أتقولين أن هناك ناجين على الأرض؟
    hayatta kalanlar... sakat kalmış, mutasyona uğramış, düşmanlar, ve insanlar. Open Subtitles ... الباقين علي قيد الحياة هناك ... معاقون ... متحولون
    hayatta kalanlar için temizleme işlemi başlatıldı. Open Subtitles تم تنفيذ عملية تمشيط المحيط بحثاً عن أي ناجين
    hayatta kalanlar haça çivilenecek. Open Subtitles سوف يكون بمثابة مسمار وصليب لمن هم أحياء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus