- Oldun. hayattasın. Ben özgürüm. | Open Subtitles | انت لم تخذلنى ، انت حي و سوف احررك فى الصباح |
Bir bakmışsın, hayattasın ama sonra, her şey birden uçup gitmiştir. | Open Subtitles | في لحظة أنت حي و في لحظة أخرى تكون قد مت بدون مقدمات |
Bugün 15 Mart ve hayattasın. | Open Subtitles | نعم، حريٌّ بك أن تكون اليوم 15 آذار و أنتَ حيّ |
Dünya korkunç bir felaketle harap oldu ama sen hâlâ hayattasın. | Open Subtitles | لقد دمر العالم بكارثة هائلة , لكنك مازلت حياً |
Hâla hayattasın baban hâlâ hayatta ve biri hariç, nükleer güç santrallerinin erimelerini engellemeyi başardık. | Open Subtitles | ,لازلتِ على قيد الحياة ,ولازال والدكِ على قيد الحياة وتمكنا من إيقاف كل المفاعلات النووية من الانصهار ما عدا واحداً |
Ama şimdi hayattasın. Ve ameliyattan sonra, seni kontrole geldiğimde, hala hayatta olacaksın. | Open Subtitles | لكنكِ مازلتِ حية , لذا عندما أعود لأطمئن عليكِ بعد الجراحة |
En azından denemek için hayattasın. Önemli olan da bu. | Open Subtitles | على الأقل، مازلتِ حيّة لتحاولي وهذا الأهم |
- Spinnetodlar eşlerini öldürür. Sen neden hâlâ hayattasın? | Open Subtitles | العناكبتقتلُشُريكها، أذن لم أنت حي حتى الأن؟ |
O köprüde ölmen gerekiyordu ama hayattasın. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تموت هناك على الجسر ولكنك الآن حي |
Onları engelledim. Benim sayemde hayattasın! | Open Subtitles | لم يتذوقوا أي أرضي من قبل لقد أوقفتهم أنت حي بسببي |
Bilgiye ihtiyacım olduğu için hayattasın. Göze göz. | Open Subtitles | إنّك حيّ لأنّي أريد معلومة، العين بالعين. |
Öldüğünü düşünüyordum ama hayattasın . Onları boynuzlarla ve koyun derileriyle korkutmak istedim. | Open Subtitles | كُنْتُ أمل ان تكونَ ميتاً، ولكنك حيّ أُريدُك ان تخيفهم ، ارتدي الجلد ذو القرون ؟ |
Tommy, çok şükür hayattasın. Şu silahı al ve hemen gel. | Open Subtitles | تومي، الحمد لله أنك حيّ خـد ذلك السلاح وتعال |
rahip der ki: "nasıl yani? bak işte hayattasın. | Open Subtitles | فيقول القس كيف هذا أنت مازلت حياً لقد أنقذك |
Hala hayattasın, bütün olasılıkları alt üst ediyorsun. | Open Subtitles | إنظر إلى نفسك. لازلت حياً و تتحدى الصعوبات. |
Önemli değil. Hâlâ hayattasın ya. Ölebilirdin de. | Open Subtitles | لا يهم , المهم أنك على قيد الحياة كان يمكن أن تموت |
Önemli değil. Hâlâ hayattasın ya. Ölebilirdin de. | Open Subtitles | هذا غير مهم، أهم شيء أنك على قيد الحياة كان يمكن أن تموت |
Sırlarını Praetor'un kulağına fısıldamadığım için hayattasın. | Open Subtitles | أنتِ لا تزالين حية.. لأنني لم أفشي بأسراركِ للقاضي. |
Ben daha güvenlikli ördek havuzları gördüm. Nasıl hala hayattasın? | Open Subtitles | شاهدت بِرك للبط ذات حماية أحسن كيف تمكنت من البقاء حية ؟ |
Hâlâ hayattasın. Peşindeki kimin olduğunu bilirken, hayatta kalmanın kolay olduğunu mu sanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقدين أنّه من الصعب البقاء حيّة عندما تعرفين مَن يطاردكِ؟ |
Buraya inmek için çok iri. Bu yüzden hâlâ hayattasın. | Open Subtitles | إنه أكبر بكثير عن أن ينزل إلى هنا، وهذا السبب الوحيد لبقائكَ حيّاً. |
Lanet! Ügünüm.Tanrıya şükür hayattasın | Open Subtitles | اللعنة انا اسف الحمد الله انت حى |
Endişelenmeyi bırak. Hala hayattasın, öyle değil mi? | Open Subtitles | توقف عن قلقك أنت لا زلت حيا , أليس كذلك ؟ |
Sen hayattasın ve ben bu banyoda,baloncuklarla keyif sürebiliyorum. | Open Subtitles | لقد نجوت وأنا قادر على الاستمتاع بغمر نفسي في فقاعات هذا الحمام |
Ne kadar garip, bir bakmışsın hayattasın bir bakmışsın ölmüşsün. | Open Subtitles | ما وصف ذلك الموقف الغريب حين تكون حيًّا في لحظة وتموت في التالية؟ |
Özgürlüğe şükür hayattasın. | Open Subtitles | إشكرْ الله مازلتى حيه. |
Teknik ve yasal açıdan aslında her açıdan hayattasın. | Open Subtitles | أنت تقنياً وقانونياً وما عدا ذلك ما زالتِ حيّه |
Ama büyükannelerin ölmesi normaldir ayrıca hâlâ hayattasın. | Open Subtitles | وأنتِ لا تزالين علي قيد الحياة ، أعني أنني هنا .. |
En azından hayattasın. | Open Subtitles | أنتِ ما زلتِ على قيد الحياة بعد كل شيء. |