Peder McCourt'un günahlarının bedelini ödeyeceğini haykırıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يصرخ بأن الأب ماك كورت سيدفع ثمن خطاياه |
Kanım kaynıyor, sanki haykırıyordu Big Easy şehri için hâlâ bir şans olabilir mi? | Open Subtitles | كان هناك شيء يصرخ في دمي هل لازلنا نستطيع انقاذ الامور السهلة؟ |
Aklım çok kızgın olduğunu haykırıyordu ama kalbim... | Open Subtitles | عقلي كان يصرخ غاضبا كيف كنت، لكن قلبي... |
Birine haykırıyordu, çok tatsızdı. | Open Subtitles | لقد كان يصرخ على أحدهم كان أمراً بشعاً |
Kargaşa içindeki topraklar bir kahraman için haykırıyordu. | Open Subtitles | {\cH11ffff} كانت الأرض في فوضى وتصرخ من أجل بطل |
Babasına canavar deyip... onu öldüreceğini haykırıyordu. | Open Subtitles | قالت أن والدها وحش وتصرخ بأنها سيقتلها |
Tam tetiği çekecekken geri dönüş yokken vücudumdaki her parça "ölmek istemiyorum!" diye haykırıyordu. | Open Subtitles | و بينما كان يضغط الزناد, حيث لا مجال للتراجع :بدأ كل جزء في جسدي يصرخ "لا أُريد أنْ أموت" |
Ölüm döşeğinde bile senin adını haykırıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يصرخ باسمك من فراش مرضه |
- Adını haykırıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يصرخ بإسمك |
Kamyon şoförü onu görmedim diye haykırıyordu ve sanki... | Open Subtitles | وسائق الشحنة يصرخ بأنّه لم يره، وكأن... |
Babam bana haykırıyordu. | Open Subtitles | -وأبي كان يصرخ علي |
"bağırıyordu,haykırıyordu. Bende Devdas ile gidicem" | Open Subtitles | رغم ذلك جرت نحوها وتصرخ اني ذاهبة مع (ديف) |