Ama ne yalan söyleyeyim, buna hazırlıklı değildim. | Open Subtitles | لكن في الحقيقة لم أكن مستعداً لهذا |
Ama ne yalan söyleyeyim, buna hazırlıklı değildim. | Open Subtitles | لكن في الحقيقة لم أكن مستعداً لهذا |
Kendime öfkelendim çünkü ihtiyatlı davranmamıştım, hazırlıklı değildim. | Open Subtitles | "كنت غاضباً من نفسي" لأنني لم أكن حذراً لم أكن مستعداً |
hazırlıklı değildim. | Open Subtitles | لم أكن مستعدًا. |
hazırlıklı değildim. | Open Subtitles | لم أكن مستعدًا. |
Gerçekten de bu manzaraya hazırlıklı değildim. | Open Subtitles | أنا حقا لم أستعد لذلك |
Buna hazırlıklı değildim sadece... | Open Subtitles | لم أستعد لهذا |
Bana komplikasyonlar olduğunu söylemişlerdi ama onu bir lahitteki mermer figür gibi görmeye hazırlıklı değildim. | Open Subtitles | أخبروني بأن العملية شابتها كثير من المضاعفات و لكني لم أكن مستعدا عندما رأيتها كتمثال حجري في معبد أثري |
Geçmişte bırakmam gerekecek bir şey için bu kadar hazırlıklı değildim. | Open Subtitles | لم اكن مستعداً لشئ آخر بالكاد تخطيت الماضي |
Kendime öfkelendim çünkü ihtiyatlı davranmamıştım, hazırlıklı değildim. | Open Subtitles | "كنت غاضباً من نفسي" لأنني لم أكن حذراً لم أكن مستعداً |
David... Tüm bu zorlu şartların birdenbire üzerime gelmesine hazırlıklı değildim. | Open Subtitles | (ديفيد) لم أكن مستعداً لتلقي كل هذا الكم فوق رأسي هكذا فجأة |
hazırlıklı değildim. | Open Subtitles | لم أكن مستعداً. |
hazırlıklı değildim. | Open Subtitles | لم أكن مستعداً. |
Ona hazırlıklı değildim. | Open Subtitles | لم أكن مستعداً لهذا |
"Uzaylı Milleti"ne pek hazırlıklı değildim. Sana zarar vermeyeceklerdir, bu yüzden o silahı beline koy. | Open Subtitles | لم أكن مستعدًا لـ(مدينة الفضائيين) لذا أخفض مسدسك |
Ben, ah... tüm bu heyecana hazırlıklı değildim. | Open Subtitles | انا لم أكن مستعدا لكل هذه الاثارة |
İkincisi içinse hazırlıklı değildim. | Open Subtitles | لم اكن مستعداً للثانية |