| Adamlarımı sonsuz dinlencesinde rahatsız ederek onları kendi hazırladığım yatağa üstüste yığdım. | Open Subtitles | رفعت رجالى بقسوة من مثواهم الأخير و وضعتهم فى السرير الذى أعددته |
| Benim hazırladığım vejeteryan yemeğini hatırlıyor musunuz ? | Open Subtitles | أتذكران الباتيه النباتى الذى أعددته وأحببتاه كثيراً؟ |
| Gözlerini sil ve yarın için hazırladığım dana yahniyi getir. | Open Subtitles | جففي عينيكِ، وإجلبي يخنة لحم البقر التي أعددتها ليوم غدٍ |
| Senin için hazırladığım CD'leri vermek istemiştim. | Open Subtitles | إلي أين تذهبين؟ أردت أعطاك الأسطوانة التي صنعتها لكِ |
| İlk proje arkadaşlarım için hazırladığım bir tatil kartı. | TED | بطاقة العطلة هذه هي أول مشروع صنعته لأصدقائي. |
| Tanıştığımızdan beri ilk kez kendi hazırladığım bir konuşma yaptım ve sanırım çuvalladım, bu yüzden fikrini sormak istedim. | Open Subtitles | لقد سلمت خطبه كتبتها لأول مره منذ لقاءنا الأول وأعتقد انها رديئه لذا أريد رأيك |
| Onuruna hazırladığım kahvaltı pikniğinden önce gizemli ada meyvelerinden oluşan bir aperatif. | Open Subtitles | من فواكه الجزيرة الغامضة قبل الإفطار الذي أعددته على شرفك |
| hazırladığım waffleı yemen, iyi bir başlangıç olabilir. | Open Subtitles | حسناً، إذا إلتهمت هذا الكعك المحمص السئ الذي أعددته لك ستكون هذه بدايه |
| Saygısızca ebedi uykularında rahatsız ettiğim adamlarımı hazırladığım yere yatırdım. | Open Subtitles | رفعت رجالي بقسوة من مثواهم الأخير ووضعتهم فى السرير الذي أعددته |
| hazırladığım sözleşmenin düzeltilmiş hâline bakma fırsatınız oldu mu? | Open Subtitles | هل واتتك الفرصة لتنظر في تعديلات العقد الذي أعددته لك؟ |
| Pavyonu ve bizim için hazırladığım tüm güzellikleri gösterebilir miyim? | Open Subtitles | هلا أريتك السرداق و كل المتع التي أعددتها لنا؟ |
| Benim çeyrekliğimi, benim kullandığım makineye koydun. Benim hazırladığım makineye. | Open Subtitles | لقد كانت عملتي وعلى الألة التي كنت أستعملها أنا من أعددتها لك |
| Tamam, millet, sizin için hazırladığım ambiyansı görmek için sahneye çıkın. | Open Subtitles | تعالوا جميعكم إلي المنصة التى أعددتها لتشعركم بالموضوع بعض الشئ |
| Dün gece hazırladığım biraz tereyağı ve konserve kızılcık getirdim. | Open Subtitles | جميعها مصنوعة من أقمشة منسوجة من التراث الساكسوني أحضرتُ لك أيضاً الزبدة التي صنعتها الليلة الماضية |
| İkimiz için hazırladığım cd de duruyor. | Open Subtitles | ومازال به اسطوانة الميكس التى صنعتها لكِ |
| Fazla uzaklaşamaz. Hele ona hazırladığım iğrenç kahvaltıdan sonra. | Open Subtitles | لا أتوقع أن يذهب بعيداً، خاصةً مع الفطور الذي صنعته له |
| Beyler, kendi hazırladığım alem suyu ile dolu kadehlerimizi yeni arkadaşımızın ölümün soğuk pençesinden kurtuluşuna kaldıralım. | Open Subtitles | الآن أيها السادة ، لنحتفل بنجاة صديقنا من الموت في البركة المتجمدة بشربنا للشراب الذي صنعته مؤخراً |
| Beşinci sınıfta hazırladığım, elli yaşıma gelene kadar yapmak isteğim şeylerin bir listesi. | Open Subtitles | .. ـ قائمة كتبتها وأنا في الصف الخامس بالأشياء التي أردت أن أفعلها قبل .. . أن أصل إلى سن الخمسين |
| Sizin için hazırladığım yemeği beğendiniz mi? | Open Subtitles | هل أعجبتكما الوجبة التي حضّرتها لكما ؟ |
| Real World Londra programı için hazırladığım başvuru kaydı. | Open Subtitles | ماذا كان ذلك؟ إنّه تسجيلي التجريبيّ لبرنامج "عالم حقيقيّ: |
| # hazırladığım sofralar # | Open Subtitles | *وانا صنعت كل شيء لأجلكم* |
| Ve bence, hazırladığım bu önemli anlar videosunu seveceksiniz. | Open Subtitles | وأعتقد أنت سَتَحْبُّ هذا بكرة الشيء المهمِ الصَغيرةِ بأنّني وَضعتُ سويّة. |
| Bu da çocuk için hazırladığım... boyuna uygun, daha küçük bir belge. | Open Subtitles | و ها هي الوثيقة الأصغر التي قمت بإعدادها للطفل ملائمة لحجمه |
| Yani bizim için özel hazırladığım uzay gemisi değil mi? | Open Subtitles | إذاً، إنها ليست سفينة مميزة التي أنا أبنيها لك الآن؟ |
| Keşke senin için hazırladığım odayı görebilseydin. | Open Subtitles | ليتكَ ترى الغرفة التي جهّزتُها لكَ |