Aynı zamanda bizim de, daha uzun bir süre bu gemide kalacak şekilde hazırlanmamız gerekiyor. | Open Subtitles | في هذه الاثناء , يجب ان نستعد كلنا للمكوث فترة طويلة علي متن السفينة لذا.. |
Hemen kaldır onu. Tapınağa gitmek için hazırlanmamız gerekiyor | Open Subtitles | أيقظيه بسرعة ، نحن سوف نستعد ونذهب للمعبد للصلاة |
Birbirimizle konuşmamız beraber çalışmamız ve bu sınavlar için hazırlanmamız. | Open Subtitles | كيف نتحدث الى بعضنا وكيف نعمل مع بعضنا وكيف نستعد ايضا لهذه الأختبارات |
İkinizin oyuncak dolayısıyla sırnaşmanız bittiğinde Bayan Yorn'la benim kokteyl saati için hazırlanmamız gerek. | Open Subtitles | عندما تنتهوا انتم الاثنين مندهشين ومتعجبين انها أكثر من لعبه انا والسيده يورن مستعدين لنحصل على الكوكتيل |
Ve erişkinler, artık... Yeni bir hayata hazırlanmamız gerekiyor. | Open Subtitles | وكبالغون، نحن يجب الآن أن نستعدّ لحياة جديدة |
Bundan sonra mı? Gelecek yılki yarışmaya hazırlanmamız lazım. | Open Subtitles | مع كورس مماثل علينا التحضير لمسابقة السنة القادمة |
Buna hazırlanmamız gerekiyor, unuttun mu? | Open Subtitles | يجب أن نستعد لهذا، أتذكرين؟ ما الذي نستعد له؟ |
Son Çarpışma'ya hazırlanmamız için sadece altı haftamız var. | Open Subtitles | بقي 6 اسابيع حتى نستعد للمباراة النهائية |
Uchiha'lar harekete geçmeye hazırlanıyorsa bizim de buna karşı hazırlanmamız gerekli. | Open Subtitles | إن كانت عشيرة يوتشيها على وشك أن . تبدأ خطواتها ؛ فيجدر بنا أن نستعد نحن كذلك |
Savaş yaklaşıyorsa hazırlanmamız gerek. | Open Subtitles | إذا كانت الحرب القادمة علينا ان نستعد لذلك |
Uzun bir görev için hazırlanmamız gerekiyordu değerli bir hedefi yok etmek için. | Open Subtitles | يجب أن نستعد لمهمة طويلة المدي لتدمير هدف حيوي |
İşlerin iyi gitmeyebileceğinden endişe ederken gidip hazırlanmamız söylendi. | Open Subtitles | ومع خشيتنا بألا تسير الأمور على ما يرام أخبرونا أن نستعد |
Yavaş yavaş gizliliğimiz açığa çıkacak ve hazırlanmamız gerek. | Open Subtitles | رويداً رويداً، سيتسرب السر و يجب أن نستعد |
Teşekkürler. Sıradaki performans için hazırlanmamız lazım ve sana bir soru soracağım: Bize gösterdiğin yerler gibi yerlere gidiyorsun ve yanında bir kamera oluyor. Hoş karşılandığını farz ediyorum ama her zaman çok da hoş karşılanmıyorsundur. | TED | شكرا. و نحن نستعد للعرض التالي، لدي سؤال لك و سؤالي هو: لقد ظهرت في أماكن مثل التي أريتنا لها قبل قليل و أنت تحمل كاميرا و أنا أفترض أنه كان مرحباً بك و لكن بالتأكيد ليس مرحباً بك دائما |
hazırlanmamız gerek. Önümüzdeki tek engel o. | Open Subtitles | يجب أن نستعد . إنها عقبتنا الوحيدة |
Ben sadece hazırlanmamız gerektiğini düşnüyorum. | Open Subtitles | لكنني أعتقد فقط أنّنا يجب أن نكون مستعدين |
Ve unutmayın, hazırlanmamız lazım, sonra görüşürüz. | Open Subtitles | ونحن غير مستعدين لتلك المذكره لذلك نراكم لاحقا |
Maestro, herkes gibi silahlar yapmamız veya en azından işgale hazırlanmamız gerekmez mi? | Open Subtitles | ألا يجب علينا يا سيدي أن نبني الأسلحة أو على الأقل نستعدّ للغزو كما يفعل الباقون؟ |
İşi biliyorum ama partiye hazırlanmamız lazım. | Open Subtitles | أنا موافق، ولكن علينا التحضير للحفلة |
Bayanlar ve baylar acil iniş için hazırlanmamız gerek. | Open Subtitles | السيدات والسادة، نحن بحاجة للتحضير ل احتمال الهبوط الاضطراري. |
hazırlanmamız gerek, Dr. Sherman'ın evine gideceğiz ya. | Open Subtitles | أيها النشيط يجب ان نجهز أنفسنا |
Hadi çocuklar, düğün harikaydı ama gelecek haftaki Bölüm yarışması için hazırlanmamız gerekiyor. | Open Subtitles | هيا يا شباب الزفاف كان رائعاً لكن علينا أن نتجهز لمنافسة المقاطعات الأسبوع القادم |
- N'oluyor? Bunu alıyorum. Kek günü için hazırlanmamız gerekiyordu. | Open Subtitles | سأستعير هذه لأذهب للإعداد لمعرض المعجنات السنوي |