"hedef tahtası" - Traduction Turc en Arabe

    • مستهدف
        
    • هدف على
        
    • هدفاً
        
    • كهدف
        
    • استهداف
        
    • هدف للنشان
        
    • مستهدفة
        
    • على الرماية
        
    Adam, hedef tahtası gibi. Sizinkileri de katil zannetmiş. Kusura bakma. Open Subtitles إنه مستهدف وأعتقد بأن اولئك الرجال قتله , أعتذر عن ذلك
    Adam, hedef tahtası gibi. Sizinkileri de katil zannetmiş. Kusura bakma. Open Subtitles إنه مستهدف وأعتقد بأن اولئك الرجال قتله , أعتذر عن ذلك
    - Yoksa onu hedef tahtası yapmış oluruz. - Sam, Frank burada. Open Subtitles ربما من الأفضل أن نرسم هدف على ظهرها سام، لدي فرانك هنا.
    Az önce kafamın arkasına bir hedef tahtası mı çizdim? Open Subtitles الذينَجحَ. عَمِلَ أنا فقط طلاء a هدف على ظهر رأسي؟
    Az önce başımın arkasına koca bir hedef tahtası mı koydum? Open Subtitles هل أنا رسمتُ هدفاً للتصويب على مؤخرة رأسي؟
    Ryan'ın adamları onları hedef tahtası olarak kullanırken John ve ailesi, oğlunun minikler ligindeki maçından ayrılıyorlardı. Open Subtitles جون و عائلته كانوا يغادرون مباراة الدوري لإبنه الصغير عندما إستخدمهم رجال ريان كهدف للتدريب
    Bunun yerine, sırtımda dekanın hedef tahtası var. Open Subtitles ، وبدلاً عن ذلك حصلت على استهداف العميدة لي
    Suratının tam ortasında bir hedef tahtası var." Open Subtitles ثمة هدف للنشان على رأسه"
    Dava düşürmek seni hedef tahtası yapmaz. Open Subtitles لاحمي (مايك) من القبض عليه ترك قضية لن يجعلك مستهدفة
    Onu biri hedef tahtası olarak kullanmış anlaşılan. Open Subtitles يقول بأنه يبدو أن أحدهم قد استخدمه كهدف للتدريب على الرماية
    Politikacı olarak hedef tahtası olduğunu söylüyor. Open Subtitles يقول أنه كسياسي فهو شخص مستهدف دائماً
    Artık arkalarında devasa bir hedef tahtası taşıyorlardı ve bu işi açıkça yaparak bir nevi emniyet teşkilatıyla ve baştaki yöneticilerle alay ediyorlardı. Open Subtitles أعني، لقد كان لديهم مستهدف مبيعات كبير حقا ولقد كانوا يسخرون، إلى حد ما، من مؤسسات إنفاذ القانون وكما تعلمون، فإن القوى الموجوده للقيام بذلك في العلن
    "Sırtında bir hedef tahtası ile dolaşıyor gibi düşündürmeliyiz." Open Subtitles "علينا إعلامه أنهُ مستهدف" الى اوفيليا : دورك الآن
    Susacak mısınız yoksa arkanıza hedef tahtası mı çizeyim? Open Subtitles هل ستخفض صوتك أم يجب أن أضع هدف على ظهرك؟
    Susacak mısınız yoksa arkanıza hedef tahtası mı çizeyim? Open Subtitles هل ستخفض صوتك أم يجب أن أضع هدف على ظهرك؟
    Ama bir vali mağlubiyetinden sonra tekrar işine geri dönerse hedef tahtası haline gelir. Open Subtitles لكن الحاكم الذي يرجع بعد الخسارة يكون لديه هدف على ظهره
    Göze çarpmaya değil, hedef tahtası olmaya çalışıyoruz. Open Subtitles نحن لا نحاول ان نكون متخفين نحن نحاول ان نكون هدفاً
    Çünkü sadece başaramayacağını kanıtlamakla kalmadın, sırtıma da hedef tahtası koydun. Open Subtitles لأنه ليس فقط أنك أثبت لي أنك ! لا تستطيع أن تُوصِل ! أنت لوّنت هدفاً على ظهري
    - Neden sadece göğsüne bir hedef tahtası koyup... sokaklarda yürümüyorsun? Open Subtitles -إن الجميع موهوب -لما لا تضعين هدفاً أمامك و تنزلين إلى الشارع؟
    - Yani bu onun ilk kez hedef tahtası olarak denenmesi değilmiş. Open Subtitles هذه ليست المرة الاولى التي يتم استخدامه كهدف للتدريب على الرمايه.
    Bu etkinlik ile Bay Blood sırtınıza kocaman bir hedef tahtası koymuş gibi oluyorsunuz. Open Subtitles إنّك بهذا الحدث يا سيّد (بلود) ربّما ترسم نقطة استهداف على صدرك
    Eğer hedef tahtası olmamamı gerçekten isteseydin Mike'ın durumunu baştan bana söylemezdin. Open Subtitles اذا اردتني حقا ان ابقى بدون استهداف لم تكن لتخبرني بخصوص (مايك) من الاساس
    Dava düşürmek seni hedef tahtası yapmaz. Open Subtitles لاحمي (مايك) من القبض عليه ترك قضية لن يجعلك مستهدفة
    Sıkıldık, onu yalnızca hedef tahtası olarak kullanırız. Open Subtitles وإن أصابنا الضجر، سنتمرن على الرماية في جثّته.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus