Bakterileri tam bu fısıldaşma aşamasında belirlemenin, hedeflenen tedavi için bir fırsat olduğuna inanıyorum. | TED | أنا موقنة أن إطار الوقت الذي تظل خلاله البكتريا تهمس هو نافذة من الفرص، للعلاجات المستهدفة. |
Maviler öldüren kısım. Kırmızılar ise hedeflenen grup. Örneğin ilk olay için Staller ailesi. | Open Subtitles | هذا الجزء الأزرق هو المميت، الجزء الأحمر هي المجموعة المستهدفة. |
Bu baloncuklar hedeflenen bölgeye gidecektir. | TED | ستتحرك الفقاقيع نحو المناطق المستهدفة. |
Ben, hedeflenen kalbin senin olduğunu anlayabiliyorum. | Open Subtitles | أنا يمكن أن أفهم بأنّه قلبك من كان مستهدف |
Kundaklama soruşturmasında hedeflenen kişiysen CFD'nin arkanda olması gerek. | Open Subtitles | إن كنت مستهدف بتحقيق حرائق شرطة المدينة يجب أن تدعمك |
Düşman aracına ateş edildiğinde silah hedeflenen bölümde patlamalı ...bir basınç azalmasına sebep olur. | Open Subtitles | عند إطلاقه على مركبة للعدوّ... يُحدث السلاح انضغاطًا متفجّرًا... في المقصورة المستهدفة |
Amaçlanan hedeflenen etkinin dışında. | Open Subtitles | حسنا خارج تأثير المستهدفة المقصود. |
Eğer hedeflenen bölgeye inebilselerdi; | Open Subtitles | لو هبطوا في المنطقة المستهدفة |