"hedefti" - Traduction Turc en Arabe

    • الهدف
        
    • هدفا
        
    • هدفاً
        
    • مستهدف
        
    O halde sizinle görüşeyim. Sanırım sizin konvoydaki biri hedefti. Open Subtitles حسناً، سأَتكلم معك بعد ذلك شخص ما في قافلتك كان الهدف
    Ben sadece bir yemdim. Ama o, bir Ulu Kişi olarak hedefti. Open Subtitles لقد كنت الطُعم، الهدف الحقيقي كان هي، العظيمة
    hedefti o. Baban bizi çok zor bir duruma soktu ve sadece bir çıkış yolu vardı. Open Subtitles لقد كان الهدف, والدك أصر على هذا و هناك طريقة واحدة فقط
    Orası askeri hedefti, askerlerin gittiği bir pub. Open Subtitles لقد كان هدفا عسكريا ,لقد كانت حانة للجنود
    Orası askeri hedefti, askerlerin gittiği bir pub. Open Subtitles لقد كان هدفا عسكريا ,لقد كانت حانة للجنود
    O güzel bir hedef değil. Çünkü o harika bir hedefti. Open Subtitles ليس هدفاً مثالياً لأنه سبق و كان هدفاً مثالياً
    Red daha önce ona yalakalık yapıyordu yani sanırım kolay bir hedefti. Open Subtitles سيرات أخذ ريد للخارج و أطلق النار عليه أعتقد أنه كان هدفاً سهلاً
    Bilmemiz gereken şey ikisi mi yoksa sadece biri mi asıl hedefti? Open Subtitles ما علينا معرفته إن كان كلاهما مستهدف أم واحد ؟
    Bu trafik öfkesi değilse, o zaman birisi hedefti ve diğeri ise yoluna çıktı. Open Subtitles إذا لم يكن غضب على طريق، لذا ما الذي يدور في بالك واحدة منهما كانت الهدف
    Terminaldeki saldırıda kardeşiniz hedefti. Open Subtitles هو كان الهدف في كروز محطة تبادل لاطلاق النار.
    Onların adımlarını izleyip, yücelmek, atalarımız arasındaki en büyük hedefti. Open Subtitles السير في خطاهم والارتقاء... كان الهدف الأسمى لدى أجدادنا
    Demek ki rasgele bir hedefti, demek ki terörist saldırısıydı. Open Subtitles حسنا، اذا الهدف كان عشوائى " مما يشير ل" هجوم ارهابى
    Üçüncü kurban ise asıl hedefti. Open Subtitles الضحيـة الثالثـة كانت الهدف المعنـي
    Buna benzer yüzlerce görev yaptık. Geceleri yaptığımız tüm o baskınlar... Bu görevin diğerlerinden farkı ise hedefti. Open Subtitles نفذنا مئات من المهمّات المشابهة، أقصد غارات "موت اللّيل"، ما كان مختلفاً هذه المرّة، كان الهدف
    Belki de Claire Samuels o zamandan itibaren asıl hedefti! Open Subtitles إذن ربّما كانت (كلير سامويل) هي الهدف المقصود في الأخير.
    Hala burada yaşıyordu. O aslında hedefti. Open Subtitles لا زالوا يعيشون هنا، كان هو الهدف
    O kadar büyük bir hedefti ki onu ıskalamış olamazdım. Open Subtitles لقد كان هدفا واضحا بالنسبة لي و لم يكن بامكاني أن أخطئ اصابته
    Bu ev kolay bir hedefti. Open Subtitles اظن ان هذا المنزل كان هدفا سهلا فحسب
    Connor kolay hedefti, ben bir yere gitmiyorum ama. Open Subtitles كونور كان هدفاً سهلاً، لكن أنا لن أذهب لأي مكان.
    Bizim için yüksek öncelikli bir hedefti, Open Subtitles لقد كان هدفاً دو اولويه عاليه لنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus