Büyükannem Noel'de üç kalıp hediye etti. | Open Subtitles | أعطتني جدتي ثلاث قوالب منه كهدية عيد الميلاد |
Kelly düğün hediyesi olarak 90 dk solaryum seansı hediye etti. | Open Subtitles | ستمنحني كيلي ساعة ونصف بعد إغلاق الصالون كهدية زفافي |
Güzellik salonunda bunu telafi ederken bayanlardan bir tanesi o kadar müteşekkir oldu ki, teşekkür etmek için bana ölmüş kocasının en iyi takımını hediye etti. | Open Subtitles | على أية حال كنت في صالون التجميل لأعوض عن ذلك واحدى العجائز كانت ممتنة ٌ جدا ً فقد أعطتني أفضل بدلة لزوجها الميت كشكر ٍ لي |
Pekala, oyunu bana bir hastam hediye etti ve ben iyi bir egzersiz yöntemi olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | حسناً، كانت هذه هدية من مريض وتصادف أن كانت تمريناً رائعاً أعني، مَن يستأجر أفلام الجنس حتّى الآن؟ |
Dedem hediye etti tamam mı? Çok para ediyor. | Open Subtitles | اسمع، كانت هدية من جدى وتكلّفت أموالاً طائلة |
Babam geçen Noel'de hediye etti. | Open Subtitles | أبي أهداني اياها في عيد الميلاد الماضي. |
Dikkatli olur musun? Sevgilim hediye etti onu | Open Subtitles | هل يمكنك الحذر كانت هديه من صديقى |
Bizden çaldıklarını sadık adamlarına hediye etti. | Open Subtitles | معطيًا كل ما يسرقه كهدية لأكثر رجاله المخلصين |
Ki onu da bize artık pelerine ihtiyacı olmayan bir evsiz hediye etti. | Open Subtitles | التي تلقيناها كهدية من شخص متشرد لم يعد يحتاج عباءته. |
Onu Te Efendi'ye hediye etti. | Open Subtitles | انة يُعطيه إلى السّيرِ تو كهدية. |
Lisa bana Antarktika ile ilgili bir kitap hediye etti. | Open Subtitles | "ليزا" أعطتني كتابا عن القطب الجنوبي كهدية. |
Ferenc bu toprakları ona hediye etti. Ama hep daha fazlasını istiyor. | Open Subtitles | فيرينيز" أعطاه تلك الأراضى كهدية" ولكنه مازال يريد المزيد |
Biri bana hediye etti. Hadi beraber yiyelim. | Open Subtitles | لقد حصلت عليها كهدية , لنأكلها معا |
Büyükannem, geçen yıl ki doğum günüm için keman dersleri hediye etti. | Open Subtitles | الجدة أعطتني دروس كمان السنة الماضية لعيد ميلادي |
Karım bunu doğum günümde hediye etti. | Open Subtitles | أعطتني زوجتي هذا في عيد ميلادي الأخير |
Karım bunu doğum günümde hediye etti. | Open Subtitles | أعطتني زوجتي هذا في عيد ميلادي الأخير |
Julien hediye etti. Notlarım iyi diye. | Open Subtitles | هو هدية من "جوليان" لحصولي على علامات مرتفعه |
Komşum hediye etti. Ona bir iyilik yapmıştım. | Open Subtitles | هدية من جارة أسديتها معروفاً |
Bunu oğlum hediye etti. | Open Subtitles | هذا هدية من ابني. |
Uzun zaman önce, İmparator bana... bir gladyus hediye etti. | Open Subtitles | منذ زمن طويل مضى، الأمبراطور... أهداني سيف الشرف إنه مجرد سيف خشبي |
Bana en iyisinden bir kutu Küba purosu hediye etti. Sen de kabul ettin. | Open Subtitles | أهداني صندوق من أخر السيجار الكوبي |
Jimmy hediye etti. | Open Subtitles | إنها هديه من جيمي |