Fakat o gün gelene kadar, kızımın düğünü dolayısıyla bunu hediye olarak kabul et. | Open Subtitles | و حتى هذا اليوم اقبل منى هذة العدالة كهدية يوم زفاف ابنتى |
Fakat o gün gelene kadar kızımın düğünü dolayısıyla bunu hediye olarak kabul et. | Open Subtitles | و حتى هذا اليوم اقبل مني هذة العدالة كهدية يوم زفاف ابنتي |
Yoksulluğunu gidermek için,Wheal Grace'deki hisselerini,üçüncü bir kişi vasıtasıyla satın aldım,parayı bir hediye olarak kabul etmeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | إشتريت كل أسهمهِ في ويل جريس عالماً .بأنها لن تقبل المال كهدية |
Parayı hediye olarak kabul etmeyeceğini bildiğimden onun bilgisi olmadan parayı verebilmek için bir taktik planladım. | Open Subtitles | عالماً بأنها لن .تقبل المال كهدية قمتُ بالتدبير لفعل ذلك .بدون علمها |
"Sevgili Virginia ve Burt lütfen bu tuvaleti hediye olarak kabul edin. | Open Subtitles | , "إعزائي "فرجينيا" و "برت . "أرجوكم أقبلوا هذا المرحاض كهدية |
O bile satın almak istedi, ama ben söyledim... o hediye olarak kabul ederse ancak olabilir. | Open Subtitles | أرد أن يشتريها مني، لكنني أخبرته... أنه الوحيد الذي يمكنه اَخذ أن أعتبرها كهدية |
Bu karışımı siz ve eşiniz için hediye olarak kabul edin. | Open Subtitles | أقبلي هذا الخليط كهدية مني لك ولزوجك |
Bu tüfeği bir hediye olarak kabul et. | Open Subtitles | تفضل, خذ هذه البندقية كهدية |
Bunu bu mihraceden fahişesine bir hediye olarak kabul et. | Open Subtitles | إعتبريها ... كهدية من المهراجا لغانيته |
Bunu bir hediye olarak kabul et. | Open Subtitles | لذا,أتفهم,اعتبر ذلك كهدية |
2 günü hediye olarak kabul edin. | Open Subtitles | فكري باليومين كهدية. |
En iyisi şu anı hediye olarak kabul etmek. | Open Subtitles | كهدية لأجل هذه اللحظة |
Bunu bir hediye olarak kabul et. | Open Subtitles | خذى هذا كهدية |