"hediyelerle" - Traduction Turc en Arabe

    • الهدايا
        
    • بالهدايا
        
    • بهدايا
        
    • والهدايا
        
    Özel günlerle ve o günlerde verilen hediyelerle aram pek iyi değildir. Open Subtitles لا أجيد التعامل مع المناسبات الخاصة أو الهدايا التي يتم تبادلها فيها
    Bilirsin, Noel geleneksel olarak hediyelerle alakalı bir zamandır. Open Subtitles حسناً, إنك تعرف, أن الكريسماس موسمٌ ارتبط بتقديم الهدايا.
    Bu sırada işçiler, bir sürü hediyelerle evlerine dönmüştü ve aileleri ile buluşmanın tadını çıkarıyorlardı. Open Subtitles خلال هذا الوقت العمال قد عادوا الى منازلهم حاملين معهم الهدايا و يستمتعون مع الوقت الجامع لعائلة
    Neden üst kat hediyelerle dolu o zaman? Open Subtitles إذن لماذا توجد غرفة في العليّة مملوءة بالهدايا ؟
    Şuna bakın, Müdire'nin odasına çağrıldım. hediyelerle eğlenin ve... Open Subtitles أجل , لقد تلقيت دعوة لمكتب المدير , إستمتعوا بالهدايا
    Şuraya bakın! Bayan Te bu hediyelerle bizi şımartıyor. Open Subtitles السّيدة تي تُفسدُنا بالتأكيد بهدايا الزفاف.
    Sophie! Hoş geldin. hediyelerle pastalar arasında bir yerdeydik. Open Subtitles آوه يا صوفي مرحباً نحن في مكان ما بين الهدايا والكيك
    Doğruca kaynaktan aldığı hediyelerle hain bir denizci olarak mı gideceksin? Evet, öyle. Open Subtitles أنت تعتقد بأن المجند النشق يحمل الهدايا صراحة من المصدر؟
    hediyelerle dolu sekiz gün ve onu takip eden daha çok hediyeli bir gün. Open Subtitles انها ثمانية أيام من الهدايا يليه يوم واحد من الهدايا العديدة
    Tamam, o hediyelerle birlikte odadaydı. Daha sonra dokunmuş olmalı Open Subtitles لقد كانت في جناح الهدايا ربما لمستها هناك
    Tanrılar seninle olsun, sana vereceğim hediyelerle birlikte. Open Subtitles لتكن الآلهة معكِ في الهدايا التي ستمنحكِ إياها
    Oh, ama doğum günleri hediyelerle alakalı değildir ki. Open Subtitles ولكن حفلة أعياد الميلاد ليست بشأن الهدايا
    Elinde sürekli hediyelerle gelip iyilik yaptığını zannettin. Open Subtitles كنتِ تأتين لزيارتي حاملة للكثير من الهدايا ومن ثم تتركيني هناك مثل البلهاء، أتسآل..
    Ben tercübeliyim bu konuda Kazanmaya çalış kızları ve hep hediyelerle gel. Open Subtitles كما لو أنني تخرجت من مكان يتعلق بالهدايا التى تجذب الفتاة.
    Lord Grenier Charles ile samimileşti hediyelerle desteğini kazanmaya çalışıyor. Open Subtitles ولورد غرينيير يتملق لتشارلز متودداً إليه بالهدايا.
    Grenier beni sadakatinin hediyelerle alınabileceği bir çocuk olduğumu sanıyor. Open Subtitles غرينيير يظنني طفلاً يمكن شراء ولائه بالهدايا.
    - ...şehre pahalı hediyelerle giriyor. Open Subtitles محملين بالهدايا الغالية للفوز برضاك
    Calafuego 1647'de battığında İspanyol devletine giden hediyelerle doluymuş. Open Subtitles "كالافويغو" الحقيقية غرقت في 1647 محملة بالهدايا للحكومة الإسبانية
    hediyelerle rüşvet mi vereyim yani? Open Subtitles أتعنين أن أقوم برشوته ؟ بالهدايا ؟
    - Küçük hediyelerle sürpriz? Open Subtitles هل كان يفاجئكِ كثيراً بهدايا صغيرة؟
    Herkes için hediyelerle döneceğim Kumru'm. Open Subtitles سأعود بهدايا للجميع يا حمامتي الصباح ...
    Bildiğin gibi, romantizm ve hediyelerle dolu geleneksel bir akşam planladım. Open Subtitles كما تعلم، لقد خططت من اجل مساء تقليدى من الرومانسية والهدايا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus