"Dışarıdaki adamın doğumgünü hediyesi için kimi araması gerektiğini soruyormuş." | Open Subtitles | رجلي في الخارج يريد أن يعرف بمن سيتصل لهدية الميلاد |
Dostum, Trav'in hediyesi için bir sürü iyi fikrimiz vardı. | Open Subtitles | لدينا العديد من الأفكار الرائعه لهدية تراف |
Hayır, onun hediyesi için harika bir fikrim var. | Open Subtitles | لا، لدي فكرة عظيمة لهدية لبلدها. |
Rick, galiba Judy'nin emeklilik hediyesi için aldığım 30 doları hâlâ vermedim sana. | Open Subtitles | ريك ,أظن أني لا زلت مدينة لكم بـ 30 دولارا من أجل هدية تقاعد جودي |
Evet, eğer son dakika hediyesi için buradaysan, 2002'den sonra ki hiçbir telefona uymayan bir cep telefonu kılıfım var. | Open Subtitles | حسنٌ، إذا كنت هنا من أجل هدية آخر دقيقة فلدينا حامل هاتف خلوي والذي لا يُناسب أي هاتف صُنع بعد 2002 |
- Yıl dönümü hediyesi için teşekkürler. | Open Subtitles | -شكراً على هدية ذكرانا العاشرة -على الرحب والسعة |
Salvo amcaya güzel hediyesi için teşekkür et. | Open Subtitles | (اشكري العم (سالفو على هديته الجميلة |
"Dışarıdaki adamım, doğum günü hediyesi için kimi arayacağını öğrenmek istiyor." | Open Subtitles | "يريد رجلي في الخارج معرفة بمن يتصل لهدية عيد المولد" |
Silver'ın hediyesi için verdiğin parayı, hepsini. | Open Subtitles | المال المخصص لهدية سيلفر وكل شيء |
Doğum günü hediyesi için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا لهدية عيد الميلاد |
Doğum günü hediyesi için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا لهدية عيد الميلاد |
Lindsay'e doğum günü hediyesi için ne alabilirime bakıyorum. | Open Subtitles | أجل, أنا أبحث عن افكار لهدية عيد ميلاد (لينزي) |
Az biraz mütevazi değil mi bir Grayson düğün hediyesi için? | Open Subtitles | تعدّ معتدلة بالنسبة لهدية زفاف لعائلة (غريسون)، لا؟ |
- Duke'un hediyesi için teşekkürler. | Open Subtitles | (حسنًا، شكرًا لهدية (دوك. لا تكترثِ. |
O sırada Haley'nin elbisesini alacağı Alex'in hediyesi için Best Buy'daki Stan'le görüşeceği alelacele eve dönüp topkekleri pişirmeye başlayacağı garajdaki yayık makinesini alıp dondurma yapacağı hediye paketleyeceği ve topkekleri süsleyeceği 90 dakikalık bir boşluğu olmuş. | Open Subtitles | رؤية (ستان) في "بست باي" من أجل هدية (أليكس)، ثم الإسراع إلى المنزل، حيث تستطيع البدء بخبز الـ"كب كيك"، إخراج آلة الآيسكريم من المرآب، |
Doğru ya. Geçen yılki yılbaşı hediyesi için teşekkürler. | Open Subtitles | انتظر، شكرا على هدية رأس السنة الماضية |
Veda hediyesi için teşekkürler. | Open Subtitles | .شُكراً على هدية الفراق |
Veda hediyesi için teşekkürler. | Open Subtitles | .شُكراً على هدية الفراق |
Lawrence'a bu hediyesi için teşekkür edelim. | Open Subtitles | لنشكر (لورانس) على هديته. |