"heidi" - Traduction Turc en Arabe

    • هيدي
        
    • هايدى
        
    • هايد
        
    • هايدي
        
    Paige bunları arkadaşı Heidi'ye yazmış. Open Subtitles بَيج كَتبتْ لهذه ملاحظات إلى صديقِها هيدي.
    Ya çocuk bir çeşit, ne bileyim, Heidi'ye dönüşürse? Open Subtitles ماذا إذا اظهر الطفل نوع من , لا اعرف، هيدي
    Heidi gibi bir gazeteci, elinde iyi bir ipucu olmadan çıkıp gelmez. Open Subtitles مراسل مثل هيدي ما كَانَ سيَجيءُ خارج هنا بدون a تقدّم جيد.
    Heidi'nin düğününde giydiği elbiseyi giymiş. Aklımı kaçırıyorum Fish. Open Subtitles إنها تلبس نفس الفستان الذى كانت تلبسه فى زفاف هايدى
    Heidi Klum'un yüzü, o saç kesimi için fazla yuvarlak. Open Subtitles وجه (هايد كلوم) مدوّرٌ كثيراً لتحظى بقصّة شعر دائريّة.
    Eğer Heidi o kartı kullandıysa, onu güvenlik kamerası görüntülerinden bulabiliriz. Open Subtitles إذا إستعملَ هيدي تلك بطاقة اللاعبِ أي مكان، نحن يَجِبُ أَنْ نَكُونَ قادرون على جِدْها على المراقبةِ. الحقّ.
    - Heidi Custer beni takip ediyormuş. Open Subtitles هيدي كوستر كَانتْ تَتْليني. بإِنَّهَا تَعمَلُ شيء ما مثل ذلك؟
    Heidi Caster soruşturmasından alındı. Open Subtitles هو مِنْ حالةِ هيدي كوستر. أُريدُ إخْبارك شيءَ،
    Yolcu tarafındaki kapıda da Heidi'nin kanı var. Open Subtitles دمّ هيدي على الداخلِ بابِ المسافرَ الجانبيَ.
    Saat 19:05'te Heidi benzin alırken Malibu'nun lastikleri tertemiz. Open Subtitles إطارات ماليبو كَانتْ نظيفة عندما هيدي مَلأتْ في 7: 05 مساءً
    Heidi'nin kafasındaki yarada bulduğumuz parçayla aynı renkte. Open Subtitles الطلاء الأصفر مثل نحن وَجدنَا في جرح في رأسِ هيدي.
    Heidi'nin arabasının direksiyonundaki kanlı parmak izinin sahibiyle aynı kişiye ait olduğunu söylemek de mümkün değil. Open Subtitles كطبع الإصابع الدامي مِنْ التسيير تحرّكْ في سيارةِ هيدي.
    Yani Heidi binadaymış ve hayattaymış. Open Subtitles ذلك يَعْني هيدي كَانتْ في البناية والحيّة
    Alet kutusunun üzerindeki avuç izi Vince'e ait ama Heidi'nin aracının direksiyonundaki kanlı iz kesinlikle ona ait değil. Open Subtitles طبعة النخلةَ على صندوق العُدّة فينس، لكن الطبعةَ الداميةَ على دولاب قيادة هيدي بالتأكيد لَيسَ.
    Heidi Partridge, Dandridge Islahevi'nde yargılanmayı bekliyor. Open Subtitles هيدي بارتريدج بإنتظار محاكمتها في مرفق إصلاحية داندريدج
    - Yayımcıya Heidi'nin öyküsünü satmışım. Open Subtitles على ما يبدو أنا فقط باعَ ناشرُي هيدي.
    Bir başka deyişle, kendi kendini sağ, Heidi. Open Subtitles بكلمة أخرى، يَحْلبُهم نفسك، هيدي.
    Kazancınızın yüzde kaçı direk olarak, Heidi Klum yada Kirsten Dunst'a benzemek isteyen herkesten tamamen farklı anglo-sakson musevi kızlardan geliyor. Open Subtitles الذي تَجيءُ نسبة مئويةَ دخلِكِ مباشرة مِنْ رغبتِهم لظُهُور مثل هيدي Klum أَو كيرستين Dunst - بنات غير اليهود أنجلوسكسونيات بوضوح؟
    On yaşımdayken o kişi Heidi Fontell idi. Open Subtitles عندما كنت فى العاشرة كان هذا (الشخص هو (هايدى فونتيل
    - Haydi, sakin ol. - Heidi bir daha asla yürüyemeyecek! Open Subtitles ـ تعال ، توقف ـ "هايدى" لن تمشى ثانية
    Biraz önce Heidi Klum'la seviştim. Open Subtitles لقد فعلتها مع "هايد كلوم"
    Bu sirada ben de Heidi'ye tasaklarimdan biraz havyar yalatacagim. Open Subtitles سأجعل هايدي تتلعق الكافيار من على خصيتي في الوقت الحالي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus