| Ama o yapmadı. Sana her şeyi anlattım. | Open Subtitles | ولكن ، هو لم يفعلها ، لقد أخبرتك بكل شيء |
| Bildiğim her şeyi anlattım. | Open Subtitles | أجوبة مباشرة. أجل، لقد أخبرتك بكل ما اعرفه. |
| Size her şeyi anlattım. Şimdi de ne için tutuklandığımı bilmek istiyorum. | Open Subtitles | لقد أخبرتك كل شيء الآن أريد أن أعرف لماذا أنا معتقلة |
| Ona her şeyi anlattım ve neyi fark ettik biliyor musun? | Open Subtitles | مالذي فعلتـ لقد أخبرته بكل شيء و أتعرفين مالذي أدركناه؟ |
| Ona her şeyi anlattım ve o gerçek babasıyla tanışmayı çok istedi. | Open Subtitles | حسناً لقد أخبرتها كل شيء, وهي تريد أن تعيش مع والدها الحقيقي. |
| - Ona her şeyi anlattım, beni nasıl işe aldığınızı hile yaparak nasıl parmaklarımı geri almamı sağladığınızı. | Open Subtitles | لقد أخبرتها بكل شيئ كيف أوجدت لى عملا وكيف عدلت النظام حتى أعادوا لى أصبعى |
| Ona her şeyi anlattım. | Open Subtitles | لقد شرحت كل شيء |
| her şeyi anlattım. | Open Subtitles | لقد أخبرتكم بكل شيء |
| Oh, hadi, size bildiğim her şeyi anlattım. | Open Subtitles | -بربّكم يا رفاق، لقد أخبرتكم بكلّ ما أعرفه مسبقاً |
| Sonra ona her şeyi anlattım. Ağzımdan dökülüverdi. | Open Subtitles | ثم أخبرتها بكل شيء خرجت مني الكلمات عفوياً |
| Onlara bildiğim her şeyi anlattım, artık onlar için geride kalan tek şey yeteneklerimdi. | Open Subtitles | أخبرتهم بكل شيء أعرفه الآن، الشيء الوحيد الذي ليس لديهم هو قدراتي |
| Size her şeyi anlattım. Küçük hanım, eşyanızı alıkoymamız gerekiyor. | Open Subtitles | ـ لقد أخبرتك بكل شيء ـ آنستي، سنحتفظ بحاجاتكِ |
| Saklama benden. Senden bir şey sakladığım yok. Sana her şeyi anlattım dostum, tamam mı? | Open Subtitles | لا أخفي عنك شيئاً بحق السماء لقد أخبرتك بكل شيء |
| Dediğimi yap lütfen. Bildiğim her şeyi anlattım. | Open Subtitles | افعل كما طلبت منك ، من فضلك لقد أخبرتك بكل ما أعلمه |
| Bana ne olduğunu anlatmalısın. Sana bildiğim her şeyi anlattım. | Open Subtitles | عليك أن تخبرنى ماذا يحدث - لقد أخبرتك بكل ما أعرف - |
| Tabii ki yok. her şeyi anlattım. | Open Subtitles | بالطبع لا، لقد أخبرتك كل شيء.. |
| Yapma lütfen. Sana bildiğim her şeyi anlattım. | Open Subtitles | أقسم لك أني أخبرتك كل شيء أعرفه |
| Onu buraya getirip, her şeyi anlattım. | Open Subtitles | لقد أحضرته لهنا و أخبرته بكل شيء |
| Annemi arayıp her şeyi anlattım, bütün hikayeyi. | Open Subtitles | إتصلت بأمي أخبرتها كل شيء القصة كلها |
| İşleri yoluna koymaya çalıştım, ona her şeyi anlattım. | Open Subtitles | حاولت وضعها بشكل صحيح وأخبرته بكل شيئ |
| Ona her şeyi anlattım. | Open Subtitles | شرحت كل شيء له . |
| her şeyi anlattım. | Open Subtitles | لقد أخبرتكم بكل شيء بالفعل. |
| Gerçekten, size bildiğim her şeyi anlattım. | Open Subtitles | بصراحة ، لقد أخبرتكم بكلّ ما أعرفه |
| Onu buraya getirdim. Ona bizimle ilgili her şeyi anlattım. | Open Subtitles | لقد أحضرتها إلى هنا، أخبرتها بكل شيء عنّا. |
| Onları uyandırır uyandırmaz her şeyi anlattım. Gerçeği. | Open Subtitles | حالما أيقظتهم أخبرتهم بكل شيء أخبرتهم بالحقيقة. |
| Geçmişte ve şimdi, onlardan sakladığın her şeyi anlattım. | Open Subtitles | و أخبرهم بما فعلته سابقاً و الآن |
| Sana kendimle ilgili her şeyi anlattım. Ancak senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | انا اقول لك كل شئ عن نفسى, أما عنك فلا اعرف شيئا, عدا ان لديك منزلا لطيفا |
| Ben Laila'ya her şeyi anlattım. | Open Subtitles | ..لقد قلت كل شيء لليلى ..إنها تتفهم كل ما جرى.. |
| Ona safkanımla ilgili her şeyi anlattım o da bizi duvarın diğer tarafındaki bir dövüşe sokabileceğini söyledi. | Open Subtitles | قلت له كل شيء عن بلدي أصيل، ويقول انه يمكن أن يحصل لنا معركة ما وراء الجدار، و |