Geçici koruyuculuğu, çocuğun hayatını her şeyin üstünde tutacak bir doktora veriyorum. | Open Subtitles | فسأعطي الحضانة المؤقتة لطبيب و الذي سيهتم بصحة الطفل فوق كل شئ |
Geçici koruyuculuğu, çocuğun hayatını her şeyin üstünde tutacak bir doktora veriyorum. | Open Subtitles | فسأعطي الحضانة المؤقتة لطبيب و الذي سيهتم بصحة الطفل فوق كل شئ |
# Dünyadaki her şeyin üstünde # | Open Subtitles | المانيا فوق الجميع المانيا فوق كل شئ بالعالم |
Git ve onlara kanunu her şeyin üstünde tutan bir adam olduğunu göster. | Open Subtitles | أريهم فحسب نوع الرجال الذي يحترم القانون فوق كل شيء |
Peki, Eagletonlı Ron biz Pawnee'de sadakati her şeyin üstünde tutarız. | Open Subtitles | حسناً، (رون) إيقلتون نحن هنا في باوني نقدر الوفاء فوق كل شيء |
Yaradılış Sandığı, her şeyin üstünde korunmalı. | Open Subtitles | يجب أن يتم حماية تابوت التكوين فوق أي اعتبار آخر |
Peki ne tür polislermiş bunlar? Adaleti her şeyin üstünde tutan polisler. | Open Subtitles | رجال الشرطه الذي يضعون العداله فوق كل شئ |
# Dünyadaki her şeyin üstünde # # birlik halinde # # ve direnerek # # kardeşçe yan yana # # kalırsak daima # | Open Subtitles | {\cH0000FF} فوق كل شئ بالعالم {\cH0000FF} للحمايةِ والتَّحدَّي {\cH0000FF} عندما تتعاضدُ بإخاءٍ ، دوماً |
# Dünyadaki her şeyin üstünde # # Almanya, Almanya # | Open Subtitles | {\cH0000FF} فوق كل شئ بالعالم |
Yaradılış Sandığı, her şeyin üstünde korunmalı. | Open Subtitles | يجب أن يتم حماية تابوت التكوين فوق أي اعتبار آخر |