Hakaretlerle karışık, İncil'den bunun bir son olduğunu, her şeyin sonu olduğunu içeren şeyler. | Open Subtitles | يصيح ويقتبس من "الكتاب المقدس كان ذلك نهاية المطاف، نهاية كل شيء. |
Ya böyle olacak ya da her şeyin sonu gelecek. | Open Subtitles | إما ذلك أو هذه هي نهاية كل شيء |
- Uğruna çalıştığımız her şeyin sonu olur. | Open Subtitles | ستكون نهاية كل شيء عملنا من أجله |
Bunu kimseye söyleyemezsin! Bu her şeyin sonu olur! | Open Subtitles | لا تخبرى اى احد هذه ستكون النهاية , نهاية كل شئ |
Bu baban ve benim uzun süredir savaştığımız her şeyin sonu olur. | Open Subtitles | ستكون نهاية كل شيئ قاتلنا من أجله أبوك وأنا منذ مدة طويلة. |
her şeyin sonu olur. | Open Subtitles | من شأنْ ذلك أنْ يكون نهاية كل شيء. |
Bu her şeyin sonu olur. | Open Subtitles | إذا عرف ستكون نهاية كل شيء |
her şeyin sonu demektir bu. | Open Subtitles | سيعني نهاية كل شيء |
Bu her şeyin sonu demektir. | Open Subtitles | هذه ستكون نهاية كل شيء |
Bu her şeyin sonu olacak. | Open Subtitles | هذه ستكون نهاية كل شيء |
Sadece her şeyin sonu. | Open Subtitles | نهاية كل شيء فحسب |
Ama zamanın yok olması bu, her şeyin sonu. | Open Subtitles | ...لكن دمار الزمن هذا إنه نهاية كل شيء |
her şeyin sonu. | Open Subtitles | نهاية كل شيء... ... |
her şeyin sonu. | Open Subtitles | نهاية كل شيء. |
her şeyin sonu gelecek. | Open Subtitles | نهاية كل شيء |
Bu, kurmaya çalıştığımız her şeyin sonu olacaktı. | Open Subtitles | كانت لتكون نهاية كل شئ عملنا لأجله |
Eğer yapmazsan, eğer yapmazsan, bu her şeyin sonu olur. | Open Subtitles | ، لو لم تفعل ... لو لم تفعل فستكون نهاية كل شئ |
Yapamazsan bu her şeyin sonu olacak! | Open Subtitles | ! لو لم تفعل فستكون نهاية كل شئ |
Ah, efendim. Ölüm her şeyin sonu. | Open Subtitles | الموت هو نهاية كل شيئ |
O her şeyin sonu demek. | Open Subtitles | إنها نهاية كل شيئ |
her şeyin sonu böyle bir şeye benziyor. | Open Subtitles | "هكذا تبدو نهاية كل شيئ." |