Ben dahil tanıdığım Her ebeveyn, sürekli savunmayı oynuyoruz gibi hissediyor. | TED | كل والد أعرفه، بما فيهم أنا، صار يحسَ بأنَنا دفاعيين طيلة الوقت. |
Her ebeveyn bu hakka sahiptir. | Open Subtitles | كل والد لديه هذا الحق |
Seyirciler arasındaki Her ebeveyn yeni doğan bir bebeğin ismine karar vermenin zevk ve heyecanını bilir. | TED | جميع الآباء في هذا الجمهور يعرفون الفرحة والبهجة التي تترافق مع اختيار اسم مولودهم الجديد. |
Ara sıra Her ebeveyn yeterince iyi miyim, diye merak eder. | TED | وبين الحين والآخر، قد يتساءل جميع الآباء والأمهات: هل أنا أب جيد؟ |
Dürüst olan Her ebeveyn size bu duygu karmaşasını yaşayacağınızı söyleyecektir. | Open Subtitles | كل الأباء الشرفاء سوف يخبرونك. وأنك عشت مع هذا التناقض. |
Ve Her ebeveyn gibi şüphelide de yoğun suçluluk duygusu var. | Open Subtitles | ومثل حال أي والد فإن الجاني مليء بالشعور بالذنب |
Her ebeveyn yarı uyumlu oluyormuş ama. | Open Subtitles | لكن كل والد يسمى نصف مطابق |
Her ebeveyn gibi hatalar da yapacaksın. | Open Subtitles | وستفعلين الاخطاء التي يفعلها جميع الآباء |
Her ebeveyn doğrularını nasıl paylaşacağını bilmez. | Open Subtitles | لا يعرف جميع الآباء كيف يشاركون الآخرين الحقيقة |
Dinle, Her ebeveyn yaşar bunu. | Open Subtitles | اسمع ، جميع الآباء يمرون بهذا |
Walden, Her ebeveyn bunu yaşıyor. | Open Subtitles | والدن، كل الأباء يمرون بـ هذا الشيء |
Her ebeveyn oğullarının özel olduğunu düşünür. | Open Subtitles | كل الأباء يعتقدوا أن أولادهم مميزين . |
Her ebeveyn bunda sıkıntı görür. | Open Subtitles | أي والد سيجد ذلك مثيراً للقلق. |
Bu Her ebeveyn adayının hissettiği bir şey. | Open Subtitles | وهكذا يشعر... أي والد محترم. |