her yıl bir buçuk milyon insan kaçınılabilir bir hastalıktan, sıtmadan, ölüyor. | TED | كل عام ، يموت حوالي مليون ونصف شخص بسبب أمراض قابلة للعلاج ، كالملاريا التي تقتل 6000 شخص يوميا. |
Böylece bu sıralamayla, her yıl bir hayvan ile bağdaştırıldı, her 60 yılda bir de bu döngü yeniden başladı. | TED | وهكذا، يرتبط كل عام بأحد هذه الحيوانات في هذا الترتيب، مع بدأ الدورة من جديد كل 60 سنة. |
Dünya Bankası'nın tahminine göre her yıl bir trilyon dolar rüşvet olarak ödeniyor ve bu zaten kötü olan durumu iyice kötüleştiriyor. | TED | وطبقًا لتقديرات البنك الدولي فإن ترليون دولار تدفع كرشاوي كل عام مما يزيد من سوء الوضع الذي هو سيء الآن |
her yıl bir dizi aptal davranışta bulunan bir sürü insanı öldürüyorlar. | Open Subtitles | في كل سنة يقومون بقتل عدد من الناس قاموا ببضعة أمور خرقاء |
her yıl bir kaç arkadaş seçiyoruz ve onların belediyelerle birlikte çalışmasını sağlıyoruz. | TED | نختار بضعة زملاء كل سنة ونجعلهم يشتغلون في الحكومات المدنية. |
Evet, her yıl bir şaplak alırsın ve günü gelir büyürsün. | Open Subtitles | نعم انتى تحصلى على صفعه عن كل سنه وواحد لكى تكبرى |
Her yıl, bir kar tanesi ile başlıyor ve yeni yağmış karı kazarak bu sürecin bugün nasıl ilerlediğini görebiliyoruz. | TED | في بداية كل عام تظهر طبقة ثلجية جديدة وبالحفر في الطبقات الجديدة يمكننا ان نفهم كيفية سير الامور اليوم |
Nasılsa her yıl bir Şampiyona olacağını düşünüyordum tâ ki bir dahaki bahara kadar. | Open Subtitles | إعتقدت أنه سيكون هناك بطولة عالم للبيسبول كل عام حتى الربيع التالي |
Bu iki hastalık her yıl bir milyonun üzerinde Amerikalı'yı öldürüyor. | Open Subtitles | كليهما، هذين المرضين يزهقان أرواح أكثر من 1 مليون أمريكي كل عام. |
O yüzden her yıl bir sürü ışık getiririz ki eviniz bir öncekinden daha görkemli olsun. | Open Subtitles | لذلك نزيد من الاضواء كل عام منزلك سيكون هذا العام أكثر إثارة من الماضي. |
her yıl bir kişi yeni öğrencilerden biri, bir şarkı söyler. | Open Subtitles | كل عام لدينا اغنية يغنيها احد طلابنا الُجدد |
Burası, fırtına kalıntıları üzerinde çalıştığımız korunaklı bir alan. her yıl bir fırtına atlatacağımız da kesin görünüyor. | TED | هذه وسيلة حفظ فراغ تستخدم حطام العاصفة -ـ و يمكننا ضمان حدوث عواصف كل عام |
Çöller her yıl bir yada iki mil büyüyordu | TED | التصحّر كان يتقدم بميل أو إثنين كل عام . |
Bildiğiniz gibi her yıl bir mahkumu serbest bırakıyorum. | Open Subtitles | كما تعرف انا ارسل كل عام اليك مجراما |
Bildiğiniz gibi her yıl bir mahkumu size serbest ederim. | Open Subtitles | كما تعلمون فإنى أطلق لكم مجرماُ كل عام |
New York'dan geliyor. her yıl bir ayını benimle burada geçirir. | Open Subtitles | تجيء من نيويورك لصرف في الشهر معي كل سنة. |
Ölümün, her yıl bir pandanın canını almasını masallarda ejderhaların genç kızlara yaptığı türden bir şey gibi kabullenerek. | Open Subtitles | متقبلين أن كل سنة الموت يأخذ دب باندا كما تحمل التنانين الفتيات الشابة بالحكايات الخيالية |
Bayan Sinha, Bay Sinha'nın çok yetenekli olduğunu düşünüyorum. Siddharth'a Kasauli'de oturan arkadaşımdan bahsettim. her yıl bir resim atölyesine misafirlik ediyor. | Open Subtitles | لقد كنت أخبر سيدهارت عن صديقي الذي يمكث في كاسولي هو يقيم معرضا للرسومات كل سنة |
Eger 5.000 yıl boyunca her yıl bir dolar yaparsan... | Open Subtitles | لو ربحتَ دولاراً واحداً كل سنة لمدة 5000 سنة |
Carrie Louise, onun için sahneye her yıl bir oyun koymamı ister. | Open Subtitles | كاري لويس تختارني كل سنه لأختار لها العرض |