Fakat senin evlilik planların var durum herkes için kötü bir vaziyet almadan dur demenin en iyi şey olacağını düşündüm. | Open Subtitles | و لكن لديك مشاريع للزواج و فكرت أنه من الأفضل أن أوقف أي شيء قبل أن يؤدي لوضع سيء للجميع |
- herkes için kötü bir iş. - Bir sürü gazete satarsın işte. | Open Subtitles | عمل سيء للجميع ولكنك تبيع العديد من الصحف |
İşler çığırından çıkarsa bu herkes için kötü olur. | Open Subtitles | الأشياء خرجت من اليد هذا سيء للجميع |
Ayrıca o kulübeye giderseniz, ele geçirilirsiniz ben de kafalarınızı keserek sizi öldürmek zorunda kalırım ve herkes için kötü olur. | Open Subtitles | وهذا الكوخ لو ذهبتما هناك سينتهي أمركم ممسوسين، وسيتوجب عليّ قتلكما وأقطع رأسكما وسيكون هذا سيء للجميع ... |
Hayır, o kulübeye giderseniz, ele geçirilirsiniz ben de kafalarınızı keserek zorunda kalırım ve herkes için kötü olur. | Open Subtitles | لا، لو ذهبتما هناك ينتهي أمركما ممسوسان وسيتحتم عليّ قطع رأسكما، وسيكون هذا سيء للجميع ... |
Bunu yaparsan, sonu herkes için kötü olur. | Open Subtitles | وسوف ينتهي هذا بشكل سيء للجميع |
Ben herkes için kötü sanıyordum. | Open Subtitles | كنت أظن أنه سيء للجميع |
- Bu herkes için kötü olabilir. | Open Subtitles | قد يكون هذا شيءٌ سيء للجميع. |
"Bu herkes için kötü. | Open Subtitles | "هذا أمر سيء للجميع. |
herkes için kötü | Open Subtitles | سيء للجميع |