kapım sana herzaman açık, başımın üstünde yerin var... yaşamın ikilemini bir solukta çözmeye çok heveslisin. | Open Subtitles | هذه لك يا متهور متلهف أن تحل فى لطمة الحياة المعضلة |
Yanlış kardeşi memnun etmeye pek heveslisin. | Open Subtitles | يالك من متلهف لإرضاء الأخت الخطأ |
Dünya'ya dönmeye o kadar mı heveslisin, Rodney? | Open Subtitles | هل أنت متلهف للعودة للأرض؟ |
Fark şu ki, beni kullanmaya heveslisin, ama işin sonunda ölürsem umurunda değil. | Open Subtitles | الاختلاف أنك حريص على استخدامي ولا تمانع إن قتلت أو لا |
Elinde hiçbir ciddi delil olmadan bu genç adamı suçlamaya çok heveslisin. | Open Subtitles | أنت حريص جدا على إلقاء اللوم على هذا الشاب الذي ليس لديك اي أدلة قطعية عليه |
Saray ile arana mesafe koyma konusunda neden bu kadar heveslisin? | Open Subtitles | لماذا أنتِ متلهفة لوضع مسافة بينكِ وبين القصر الملكي ؟ |
Sen otoriteleri suçlamaya halka David Gale'in iktidarda olanlardan daha zeki olduğunu kanıtlamaya o kadar heveslisin ki olan DeathWatch'a oluyor. | Open Subtitles | -يعني أن المراقب يعاني لأنه أنت متلهّف جدا إلى سلطة الإصبع للإثبات علنا أن دايفيد غايل أذكى بكثير من السلطات المفترضة |
-Görevi bırakmak için çok heveslisin. | Open Subtitles | -هل انت متلهف لترك الخدمه؟ |
Ya Big Sur'a gitmek için fazla heveslisin ya da... | Open Subtitles | اما أنك متلهف للسفر . . |
- Evet, fazla heveslisin Schmidt. | Open Subtitles | أجل أنت متلهف بفظاعة (شميت) |
Evet, evet. Konuyu değiştirmeye oldukça heveslisin Gaius. | Open Subtitles | نعم ، نعم، يبدو انك حريص جدا لتغيير الموضوع ، (جايوس) |
Neden gitmeye bu kadar heveslisin? | Open Subtitles | لِمَ أنتِ متلهفة إلى هذا الحد للذهاب؟ |
Vazgeçmeye neden bu kadar heveslisin? | Open Subtitles | لمَ أنتِ متلهفة للإستسلام؟ |
- Onu bulmamda bana yardım etmek için neden bu kadar heveslisin? | Open Subtitles | - لماذا أنت متلهّف جدا لمساعدتي على العثور عليه؟ |