Tüm heyecanımı kaybederim. | Open Subtitles | سأفقد كلّ حماستي. |
heyecanımı mazur gör. | Open Subtitles | أعذرينى على حماستي |
Evet ama cips büyüklüğünde olduğu için bir yerde tutsak edilmiş ve her an ölebilecek olması bir bakıma heyecanımı dindirdi de. | Open Subtitles | أجل، لكن واقع أن (راي) أسير وعرضة للقتل بأيّة لحظة لكونه بحجم قطعة نقانق، أثبط حماستي نوعًا ما. |
Kıyıya yaklaştığımızdaki heyecanımı hiç bir zaman unutmayacağım. | TED | لن أنسى مدى حماسي عند اقتربنا من الساحل. |
Ve ilk tasarım toplantısında otururken heyecanımı zor bastırabildim, dünyanın etrafında tek başıma, hiç durmadan yelken açabileceğim botun tasarımı. | TED | وبالكاد استطعت إخفاء حماسي وفرحتي عندما جلست في أول جلسة تصميمٍ لتصميم القارب الذي سأبحرُ عليه حول العالم لوحدي و بدون توقف |
Gerçekten yeni anne olma heyecanımı öldürüyorsun. | Open Subtitles | أنت حقاً تقتل حماسي كأماً جديدة. |
heyecanımı yöneteceğim. | Open Subtitles | سوف أحاول أن أدير حماسي |