Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmemiştim ama Sheldon'ı göreceğime biraz heyecanlandım. | Open Subtitles | لما كنت أظن أني سأقول هذا لكني متحمس لرؤية شيلدون. |
Olan oldu. Öyle heyecanlandım ki! Hiç övülmemiştik. | Open Subtitles | تحدث الأمور، أنا متحمس جداً فنحن لا نتلقى المديح |
Çok uzun zaman önce değil, uçaktaydım ve P.A. sisteminden gelen bir kadın pilotun sesini duydum; çok heyecanlandım ve etkilendim. | TED | أعني، مؤخرًا، كنت على متن طائرة وسمعت صوت قائدة الطائرة عبر مكبر الصوت وكنت متحمسة وسعيدةً جدًا. |
Charles akşam yemeğine katılacağınızı söylediğinde çok heyecanlandım. | Open Subtitles | عندمـا أخبرنـي ً تشـارلـز ً أنك قـادم لحضور العشاء لقد كنت متحمسة جدا |
Üstünde zanlıya ait olduğunu sandığım bir doku bulunca heyecanlandım. | Open Subtitles | تحمست لأنى ظننت ان سأجد انسجة تطابق المشتبه |
- Farkındayım, bilmemem gerekirdi. Ama biliyorum ve çok heyecanlandım. | Open Subtitles | أنا أعلم أن المفروض لا أعلم و لكنني أعلم و متحمس جدا من أجلك |
heyecanlandım. Ama heyecanlanmak istemiyordum. | Open Subtitles | حصلت ل متحمس، ولم ل لا تريد الحصول متحمس. |
Şimdi ne oldu? Yok bir şey. Sadece heyecanlandım. | Open Subtitles | لا شيء أنا متحمس و أريد ان نقبض على هؤلاء التافهين |
Bu kadar heyecanlanmasaydın. heyecanlandım. Biraz şaşırdım, hepsi bu. | Open Subtitles | . يبدو أنك غير متحمس . انا فقط متفاجئ إلى حد ما , هذا كل ما فى الأمر |
Gerçekten heyecanlandım ve söz veriyorum bir sonrakinde coşkulu olacağım. | Open Subtitles | انا متحمس للغاية , انا اعدك اننى سأسعد كثيرا بالترقية القادمة |
O kadar heyecanlandım ki, onu yakalamam gerektiğini unuttum. | Open Subtitles | لقد كنت متحمس جداً لدرجة أنني نسيت أنه يفترض بي أن أمسك بالكأس |
Çok heyecanlandım. Hep bir orkide sergisine gitmek istemişimdir. | Open Subtitles | كم أنا متحمسة لطالما رغبت بحضور معرض عن الأوركيد |
Tamam, sorun değil. - Harika. Şimdiden heyecanlandım. | Open Subtitles | حسناً, لا توجد مشكلة هذا عظيم ,فأنا متحمسة الآن |
Çok heyecanlandım. O işte iyi olacağımı biliyordum. | Open Subtitles | كنت متحمسة جداً وكنت أعرف أنني سأكون بارعة في ذلك |
Böyle çalışmadığımızı biliyorum ama gerçekten heyecanlandım. | Open Subtitles | أعلم أننا لم نتمرن هكذا ولكنني تحمست جداً |
3 farklı mağazayı gezdim ve sonunda bunu bulduğumda çok heyecanlandım. | Open Subtitles | لقد أضطررت الى الذهاب الى ثلاث متاجر مُختلفة و لقد تحمست للغاية عندما رأيت هذة |
Çok heyecanlandım. İçim içime sığmıyor. | Open Subtitles | أنا متشوق جداً لدرجة أنني لا أستطيع إحتواء نفسي |
Biliyorum. Gerçek, canlı hasta. Ben de heyecanlandım. | Open Subtitles | أعلم، مريض حقيقي وعلى قيد الحياة أنا متحمّس أيضاً |
Bana bu fikirle geldin, bende boşandıktan sonra tamamen bana ait olan bir şey yapacağım için... o kadar heyecanlandım ki. | Open Subtitles | كل ما في الامر ان اخبارك اتتني على حين غرة وبعد الطلاق كنت فقط متشوقة للغاية ان يكون لدي اخيرا شيئا يخصني وحدي |
Çok heyecanlandım, neredeyse onu kucaklayacaktım, yemin ederim. | Open Subtitles | كنت متحمسه جدا كنت أريد أن أذهب لأعانقه، أقسم بذلك |
O heyecanlandım , onun doğum günü. | Open Subtitles | لقد كان متحمساً ، إنه عيد ميلاده |
Bu harika. Çok heyecanlandım. Elma yiyemiyorum. | Open Subtitles | ذلك عظيم.أنا مبتهج لا أستطيع أكل التفاح |
Affedersiniz. Biraz heyecanlandım da. | Open Subtitles | المعذرة , قد انتابني الحماس هنا |
Özür dilerim. Seni görünce heyecanlandım ya, kelimeler ağzımdan kaçıverdi. | Open Subtitles | آسف, انا اتحمس عند رؤيتك |
Çok heyecanlandım. Kitabı onun için mahvetttim. Tüm hikâyeyi anlattım. | Open Subtitles | تحمّستُ جداً، وقد خرّبتُ الكتاب أخبرتها بالقصة كاملة |
Tanrım, çok heyecanlandım. | Open Subtitles | أنا مُتحمسة للغاية , جميع أصدقائى الآخرين فقدوا عذريتهم |
Bekleyemem. Üzgünüm, çok heyecanlandım. | Open Subtitles | لا أطيق صبراً المعذره فأنا منفعل بشده |
Bu yüzden çok heyecanlandım ve koşarak yanına gidip kurtulmuşsun, dedim. | Open Subtitles | لذلك انا كنت فرحة جداً وركضت نحوه وقلت له "لقد نجوت" |