"hiç bırakmadım" - Traduction Turc en Arabe

• لم أتوقف
• توقفت على
• ولم أتوقف
• لم أكف
• اتوقف ابدا

Metrodaki o geceden beri seni düşünmeyi hiç bırakmadım.
لم أتوقف في التفكير عنك لست متأكدة من أنّي أصدقك

Eğer ki ölürsem bilmeni istiyorum Teğmen savaşmayı hiç bırakmadım.
وإن لم أنجو أريدكِ أن تعرفي أيتها الملازمة أنني لم أتوقف عن القتال

Ben sana inanmayı hiç bırakmadım, biliyor musun?
لقد توقفت على الإيمان بوجودك، أتعلم؟

Sana inanmayı hiç bırakmadım, biliyor musun?
لقد توقفت على الإيمان بوجودك، أتعلم؟

Eski erkek arkadaşım değil baba. Erkek arkadaşım. Onunla görüşmeyi hiç bırakmadım.
ليس صديقي القديم يا أبي، بل صديقي ولم أتوقف عن رؤيته.

Hiçbir zaman ne olduğunu anlayamadım. Ama merak etmeyi de hiç bırakmadım.
لكن لم أفلح أبدا ولكني لم أكف عن التساؤل

Ben senin için dua etmeyi hiç bırakmadım, ama Tanrı'nın zamanını harcamayı bırakıp, kendin dua etmen lazım.
لن اتوقف ابدا وانا اصلي من اجلك ولكن عليك التوقف عن إضاعة الوقت مع الله وصلي من أجل نفسك

Seni sevmeyi hiç bırakmadım. Ne bir dakika ne de bir saniye.
لم أتوقف قط عن حبك لو لدقيقة أو لثانية

Seni sevmeyi hiç bırakmadım ve hiç de bırakmayacağım.
لم أتوقف عن حبى لكِ... و لن أتوقف أبداً.

biliyorum ben aptalım ama... seni sevmeyi hiç bırakmadım.
لقد كنت أحمقًا, ولكن... أنا لم أتوقف عن حبك أبدا.

Sanırım mücadele etmeyi hiç bırakmadım.
أظنّ أنني لم أتوقف عن المقاتلة.

- hiç bırakmadım ki.
لم أتوقف أبداً.

Belki de onu sevmeyi hiç bırakmadım
أو لعلي لم أتوقف عن حبها

- hiç bırakmadım ki.
ولم أتوقف أبدا أيّها الرئيس لماذا؟

Onu çok sevmeyi hiç bırakmadım.
ليس لديه بيت. أحببته ولم أتوقف عن حبه.

Çok doğru, dostum. Onu sevmeyi hiç bırakmadım.
هذا مأزق يا صديقي، أنا لم أكف عن محبتها

Hayır. Senin hakkında düşünmeyi hiç bırakmadım.
كلا, لم أكف عن التفكير بك

Bense çalışmayı hiç bırakmadım.
بالنسبة لي لم اتوقف ابدا عن التعلم

Seni görmeyi hiç bırakmadım
لم اتوقف ابدا عن رؤيتك