Birisi, onu öldürmen için tutana kadar Doktor Naylor'ı hiç duymadığını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد اخبرتنا بانك لم تسمع بـ د.نيلر حتى استأجرك احدهم لقتلها |
Onlara Jack Thursby olduğunu, Morgan Sullivan adını hiç duymadığını söyle. | Open Subtitles | "أخبرهم أنك "جاك ثرسبي أخبرهم أنك لم تسمع بـ"مورغان سوليفان" من قبل |
Sen şimdi bana benim domuz yağlarımın nâmını hiç duymadığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | أتعني أنك لم تسمع بدهني أبداً؟ |
Bu deyimi hiç duymadığını söyleme bana. | Open Subtitles | لاتقل لي أنك لم تسمع هذا التعبير من قبل |
Anna'yı görmeye gittim. Seni hiç duymadığını söyledi. | Open Subtitles | لقد ذهبتُ لرؤية (آنا)، وقد قالت أنها لم تسمع عنكَ من قبل |