"hiç görmemiştim" - Traduction Turc en Arabe

• لم أرى
• لم أر
• لم ارى
• لم أره
• لم أرَ
• لم أرك
• لم أراه
• لم أرها
• لم أري
• لم أرهم
• لم آرى
• يسبق وأن رأيت
• لم أراك
• لم أراها
• لم أركِ

Ama bu hastalığa sahip olanların kafalarını kaybettiğini hiç görmemiştim.
مع أنّي لم أرى هذا المرض يسبب فقدان الضحية لرأسها.

- Hiç mantıklı değil. Ölü insanların sürüklendiğini hiç görmemiştim.
أنا لم أرى الموتى يجرون أشلاء الناس هكذا من قبل

Böyle bir olayın daha iyi halledildiğini hiç görmemiştim.
لم أر ابدا اي قضية من هذا النوع يتم معالجتها بهذه الكفاءة

Bu konuda bir şeyler okumuştum ama doğrusu hiç görmemiştim.
نعم، قرأت عن هذه لكنّ حقا لم ارى مثلها أبدا

Adamı bulamadılar. Onu daha önce hiç görmemiştim.
و لم يمكنهم ايجاد الرجل أنا لم أره من قبل

Bu kadar yüksekten böyle bir şeyi daha önce hiç görmemiştim.
لم أرَ شيئًا كهذا من قبل من ارتفاع بهذا العلو

Üzgünüm ama seni hiç görmemiştim ve hayatım boyunca seninle tanışmayı hayal ettim.
انا آسفة .. و لكني لم أرك من قبل و حلمت بلقائك طوال حياتي

- Onu gülerken hiç görmemiştim. - Dişleri olduğunu bile bilmiyordum.
. لم أراه يبتسم أبداً . لم أعرف أن لدية أسنان

Onun gibi birini, kendim gibi birini, hiç görmemiştim kendi hayat hikâyesinin merkezinde.
لم أرى قط أحداً مثلها، أو أحداً مثلي يوجد في محور قصة حياته هو.

Daha önceleri çok tamir etmiştim bunlardan ama böyle çalıştıklarını hiç görmemiştim.
لقد أصلحت الكثير من هذه لكننى لم أرى مثلها من قبل

Bu kadar büyüklerini hiç görmemiştim. Koklasanıza.
أنا لم أرى أبدا كمية كبيرة مثل هذه إشتم رائحتهم

Haberiniz olsun, bu kadını dün geceye kadar hiç görmemiştim.
أريدكم جميعاً أن تعرفوا لم أرى هذة السيدة من قبل حتى ليلة أمس

Televizyonun, insanları okumaktan uzaklaştırdığını söylüyorlar oysa ben, sokaklarda okuyan bu kadar çok insan hiç görmemiştim.
يقولون بأن التلفاز يجعل من سكانها جهلة ولكني لم أرى من قبل هذا العدد من الناس الذي يقرأون في الطرقات

Kendi giysilerini giydi. Bu kızın giysileri gibisini hiç görmemiştim.
إننى لم أر أبداً ثياب مثل ثيابها ،من باريس

Yani, ben yıllardır soygun yaparım, böylesini hiç görmemiştim.
فحيت أنا أعني .. لقد عملت في مجال السرقة لعدة سنوات لكنني لم أر أبداً أي شئ كهذا

Patatesleri böyle pişiren birisini hiç görmemiştim.
أنا لم أر أمن قبل شخصا يطهو البطاطس بهذه الطريقة

Ben de aynını söyledim. Böyle bir şey hiç görmemiştim.
لقد قلت نفس الشيء، لم ارى شيء كهذا من قبل

RM: Evet. 2008'de San Francisco'ya geri döndüğümde, bu bayrağı araştırdım çünkü orada yaşadığım sekiz yıl içinde onu hiç görmemiştim.
رومان: حسنا، عندما عدت إلى سان فرانسسكو في عام 2008 عكفت على دراست علمها. لأني لم أره من قبل خلال السنين الثمانية الماضية التي عشت فيها هناك

Yine de, para istemeyen bir aptal hiç görmemiştim.
إلا إنني لم أرَ أحمقًا يرفض الحصول على المال

Böyle bir şey yaptığını hiç görmemiştim. Çocuğun canını böyle yakman gerekmezdi.
لم أرك تفعل ذلك من قبل, لم يجدر بك أن تؤذيه بهذا الشكل

Onu hiç görmemiştim, çünkü binanın diğer tarafında çalışıyordum.
وبالطبع أنا لم أراه من قبل كنت اعمل في الأسفل في الجهة الاخرى من المبنى

Daha önce birine öyle baktığını hiç görmemiştim ve onu çocukluktan beri tanırım.
لم أرها تنظر هكذا قبلًا وإنّي أعرفها منذ طفولتها.

Böyle bir dövmeyi daha önce hiç görmemiştim. Bu ne, cebir (algoritma)mi?
لم أري وشم مثل هذا من قبل، ما هذا، معدلات جبر ؟

Gün dönümünden önce çiftleştiklerini hiç görmemiştim.
لم أرهم من قبل يتزاوجون قبل أن يزودونا بهم

Bu yanlış kaset olmalı, bunu daha önce hiç görmemiştim.
لابد أنه شريط خطأ أنا لم آرى هذا الشريط من قبل

Tuhaf bir olaydı. Ölmeyi bu kadar isteyeni hiç görmemiştim.
إنها حالة غريبة، لم يسبق وأن رأيت أحد يتمنى الموت.

Seni yıllardır tanıyorum... ve ağlarken hiç görmemiştim.
أتعلمين , كل تلك السنوات التى عرفتك من خلالها و لم أراك تبكين قط

onu buralarda hiç görmemiştim.
حقاً؟ لم أراها هنا من قبل من أين تزورها؟

Niye gülüyorsun? Çünkü şimdiye kadar birinden nefret ettiğini hiç görmemiştim.
لأنني لم أركِ تكرهين شخصاً ما فعلاً من قبل.