"hiç hoşlanmıyorum" - Traduction Turc en Arabe

    • لا يعجبني
        
    • أكره أن
        
    • لا أحب أن
        
    • لا أحبّ
        
    • لا يروقني
        
    Tam olarak maksadımı bilmiyorum ama kaçmaktan hiç hoşlanmıyorum. Open Subtitles .. أنا لا أعرف أهدافي على وجه الدقَّة .. لكن لا يعجبني الهرب
    Arkanı kolluyorum. Ve yanında ben olmadan, bir yere gitmenden de hiç hoşlanmıyorum. Open Subtitles احميك من الخلف لا يعجبني عندما تذهب بدوني
    Avans için her zaman kapını çalmaktan hiç hoşlanmıyorum ama kazandıklarım da buhar olup uçuyor. Open Subtitles أعذرنى أكره أن أطلب الدفع مقدماً طوال الوقت ولكن ظروفى ليست على ما يرام
    İnsanların unutulmuş mezarlarını görmekten hiç hoşlanmıyorum. Open Subtitles أكره أن أرى مكان إستراحة أي رجل، يترك بلا إهتمام
    Herkesin bana kızgın olmasından hiç hoşlanmıyorum. Open Subtitles حسناً , أنا حقاً لا أحب أن يكون الجميع غاضبون مني حالياً
    Seninle tanışmadan önce birkaç kızla çıktım. Avukat olmaktan hiç hoşlanmıyorum. Open Subtitles واعدت بضعة بنات سكانكي قبل أن أقابلك أنا لا أحبّ حقا أن أكون محامي
    Ben 128. caddedeyim zannediyordum ama karanlık bir ormanın içindeyim ve bundan hiç hoşlanmıyorum. Open Subtitles ظننت أنني في شارع رقم 128 . ولكني وجدت نفسي بين الأخشاب و.. لا يروقني ذلك
    Ne söylediğini anlamıyorum ama hiç hoşlanmıyorum. Open Subtitles أنا لا أفهم حقيقة ما يقول ولكنه لا يعجبني
    Ondan hiç hoşlanmıyorum ve bence Arthur onun tüm yönlerini göremiyor. Open Subtitles انه لا يعجبني و لا أعتقد ان آرثر يستطيع أن يحكم عليه بوضوح
    Basit şakalarından hiç hoşlanmıyorum. Open Subtitles إنهض، أنا لا يعجبني مزاحك الوضيع
    Frederick, bundan hiç hoşlanmıyorum. Open Subtitles فريدريك ، لا يعجبني هذا إطلاقاً
    Şu "Her an hazır olma" saçmalığından hiç hoşlanmıyorum. Open Subtitles هذا لا يعجبني... مستعد دائماً للهراء احصل على مميزات الموت الشاعري.
    Dinle Madeline,.. ..sana bunu tekrar yapmaktan hiç hoşlanmıyorum ama önemli bir durum var. Open Subtitles اسمعي يا مادلين, أكره أن افعل هذا ثانية لكن لدينا حالة
    Bunu söylemekten hiç hoşlanmıyorum bu binmeler beni öldürüyor. Open Subtitles أكره أن اخبرك بذلك لكن هاته المركبات تقتلني
    Olayın buraya gelmesinden hiç hoşlanmıyorum fakat bugüne kadar yaptığın tüm resimlerinin haklarını bana devredersen boşanmayı kabul edebilirim ancak. Open Subtitles أكره أن تؤول الأمور إلى هذا يبدو أنني لا أمانع بالإنفصال ما دام أنك ستسجّلين حقوق اللوحات باسمي
    Söylemekten hiç hoşlanmıyorum Ama kesin olarak hissediyorum Open Subtitles أكره أن اقولها لكنني أشعر بشدة
    Bu raporları yazmaktan hiç hoşlanmıyorum. Open Subtitles .أكره أن أكتب هذه الملاحظات التفسرية
    Masamda otururken bir çöp yığınına bakmaktan hiç hoşlanmıyorum. Open Subtitles لا أحب أن أجلس في مكتبي و أرى في مقلِب القمامة
    Böyle şeyleri duymaktan hiç hoşlanmıyorum çünkü size sevimli, rahat, güzel... film yıldızlarına layık bir yatak vermediği için gidip onu dövebilirim. Open Subtitles لا أحب أن أسمع عن هذه الأشياء ...لأني قد أهجم عليه لأنه لم يعطيك غرفة مريحة .بها سرير مريح
    Bu işin böyle yapılıyor olmasından hiç hoşlanmıyorum. Open Subtitles لا أحبّ الطريقة التي يتمّ التعامل بها في هذا
    O ibneden hiç hoşlanmıyorum. Open Subtitles أنا لا أحبّ ذلك المتسكّع
    Biliyor musun Mathieu, bu yaptığımdan ben de hiç hoşlanmıyorum. Open Subtitles لا يروقني ما أنا به أيضاً.
    Hayır John, hiç hoşlanmıyorum. Open Subtitles كلاّ يا (جون)، لا يروقني إطلاقاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus