Eğer bir şeyler yapmak zorunda, kalırsanız çabuk ve sert saldırıp hemen ve hiç iz bırakmadan, yok olmasınız. | Open Subtitles | مهما يحدث يجب أن تضرب بقوة وتختفي بعيداً بدون أثر |
Bilmiyorum. Bir gece hiç iz bırakmadan öylece gitti. | Open Subtitles | لقد غادر البلده فى ليله واحده بدون أثر أو أى ورقه أو إنذار مسبق |
Burada olsa bile hiç iz bırakmadan kaybolmuş. | Open Subtitles | إذا هو كان، هو مختفى بدون أثر. |
Dördüncü eşi ardında hiç iz bırakmadan kayboldu. | Open Subtitles | زوجته الرابعة اختفت من دون أثر لها |
Ne yazık ki, dün gece hiç iz bırakmadan kaçıp gitti. | Open Subtitles | للأسف أفلت بالأمس دون أثر |
Öylesine kusursuz bir uyarı sistemi olmalı ki av köpekleri çalıştığımız barakaların 15 metre yakınına geldiğinde hiç iz bırakmadan işi örtebilelim. | Open Subtitles | أريد نظام مثالى لإستخدام الإشارات إذا سمعت همس على بعد 50 قدم من أى من الأكواخ التى ستعملون بها سنتوقف بدون إشارة |
Kusursuz çalışan bir ikaz sistemi istiyorum, bu sistem öyle mükemmel olmalı ki... nöbetçilerden biri çalıştığımız barakanın 15m yakınına geldiğinde, arkamızda hiç iz bırakmadan işi bırakalım. | Open Subtitles | أريد نظام مثالى لإستخدام الإشارات إذا سمعت همس على بعد 50 قدم من أى من الأكواخ التى ستعملون بها سنتوقف بدون إشارة |
Birden bire ortaya çıkıp, nasıl hiç iz bırakmadan kayboldu? | Open Subtitles | كيفينقضمن الامكان, ويختفى بدون أثر ؟ |
hiç iz bırakmadan ortadan kaybolacak. | Open Subtitles | هي ببساطة ستتلاشى بدون أثر |
Kusursuz çalışan bir ikaz sistemi istiyorum, bu sistem öyle mükemmel olmalı ki... nöbetçilerden biri çalıştığımız barakanın 15m yakınına geldiğinde, arkamızda hiç iz bırakmadan işi bırakalım. | Open Subtitles | أريد نظام مثالى لإستخدام الإشارات إذا سمعت همس على بعد 50 قدم من أى من الأكواخ التى ستعملون بها سنتوقف بدون إشارة |