Hiç mantıklı değil. Ateşi yok, kalp atışları normal. | Open Subtitles | هذا غير منطقي فالحمّى اختفت و الأعضاء الحيوية طبيعية |
Bu Hiç mantıklı değil. İnsanlar ona sürekli hilkat garibesiymiş gibi davranırdı. O kadar zeki olsaydı bunu başlarına kakmadan duramazdı. | Open Subtitles | و لكن هذا غير منطقي ، كانت تتم معاملته كغريب الاطوار و لو كان ذكياً لكان سيحب أن يظهر هذا |
Bu Hiç mantıklı değil! Şimdiye kadar aramaları gerekirdi! | Open Subtitles | هذا لا معنى له كان يتوجب عليهم الأتصال الآن |
Ben bir polis değilim ancak bu Hiç mantıklı değil yani Sherman River'ın sizi direk olarak onun bir katil ve yamyam olduğunu ispatlayan kanıtlara götürmüş olması. | Open Subtitles | أنا لست رجل شرطة و لكن الأمر لا يبدو منطقياً أن شيرمان ريفرز سيقودك مباشرة إلى الدليل الذي يثبت |
Hiç mantıklı değil. Bak bu işten sen kazanmak istemiyorsan tamam. | Open Subtitles | هذا ليس منطقياً إذا كنت لا ترغب بكسب الأموال , حسنٌ |
- Hiç mantıklı değil ama... - Çemberin dışında dedim. | Open Subtitles | .. إنّ الأمر غير منطقيّ - خارج نطاق الدائرة - |
Bir türü yok olana kadar avlamak Hiç mantıklı değil. | Open Subtitles | اصطياد أجناس على مشارف الانقراض ليس منطقيًّا. |
İşte bu! Bu Hiç mantıklı değil. | Open Subtitles | وبامكاننا أخذ الجائزة أيضاً هذا غير منطقي |
Hiç mantıklı değil. Ne değişti ki? | Open Subtitles | هذا غير منطقي ماذا تغيّرَ بين آنذاك والآن؟ |
Ama bu Hiç mantıklı değil. Bizden biri olduğuna emin misin? | Open Subtitles | كلا، هذا غير منطقي البتة أواثق أنه واحدُ منا؟ |
bilirsin ama bu Hiç mantıklı değil çünkü sen itunes kullanıyorsun, pandora değil. | Open Subtitles | أنت تعلم، أن هذا لا معنى له لأنك، آآم، أنت تستعمل آي تونز، ليس بانادورا |
Hiç mantıklı değil. Emekli olmuşlardı. | Open Subtitles | هذا لا معنى له لقد استقال الاثنين |
Hiç mantıklı değil. Emekli olmuşlardı. | Open Subtitles | هذا لا معنى له لقد استقال الاثنين |
Beşinci kattan düştü ve ölmedi. Hiç mantıklı değil. | Open Subtitles | لكنهسقطمن خمسةطوابقوعاش رغمذلك، هذا لا يبدو منطقياً |
Bu Hiç mantıklı değil. Neden bunca ekipmanı burada bıraksınlar? | Open Subtitles | هذا لا يبدو منطقياً لماذا ترك الباقي هُنا ؟ |
Güzel, zarif bir kadın. Hiç mantıklı değil. | Open Subtitles | إنها أمرأة أنيقة و جميلة هذا ليس منطقياً |
Bu Hiç mantıklı değil. Cinayet hakkında sadece katilin bilebileceği detaylar biliyor. | Open Subtitles | هذا الأمر غير منطقيّ البتة، فهي تعرف تفاصيل عن جريمتنا لا يُمكن إلاّ للقاتل أن يعرفها. |
Ama bu Hiç mantıklı değil. Yani neden... Neden şimdi? | Open Subtitles | لكنّ هذا ليس منطقيًّا بالمرّة، لمَ الآن؟ |
Canım bu iş Hiç mantıklı değil. | Open Subtitles | فاتنة. هذا لا يجعل من أي معنى. |
150 bin. Ama bu Hiç mantıklı değil. Parayı almamıştık. | Open Subtitles | مئة وخمسين ألفاً، ولكن ذلك ليس له معنى نحن لم نأخذ المال |
Bütün eşyaları hâlâ burada. Bu Hiç mantıklı değil. | Open Subtitles | جميع أغراضها هنا, ذلك ليس منطقي |
Hayır. Bombanın burada olması gerekiyordu. Hiç mantıklı değil. | Open Subtitles | كلا، يفترض أن تكون القنبلة هنا هذا ليس منطقيّاً |
bu Hiç mantıklı değil. | Open Subtitles | هذا لا يبدو منطقيا |
Ailemden borç para almam Hiç mantıklı değil. | Open Subtitles | أعني، لا يبدو منطقيًا أن أتسلف مالًا من والديّ |
Bu Hiç mantıklı değil. Topu neden almadı? | Open Subtitles | ، إن هذا الأمر غير منطقي أعني ، لمَ لمْ يأخذ الكرة ؟ |
- Hiç değil. Onu ilk muayene ettiğim hali düşünülürse, Hiç mantıklı değil. | Open Subtitles | نعم, ذلك ليس منطقياً بالعودة للكشف الاول الذي قمت به له |
Otel hapishaneden iki dakika uzaklıkta. Lobiden arayabilirlerdi. Bu Hiç mantıklı değil. | Open Subtitles | الفندق قريب من السجن قد يتصلوا من الردهة هذا غير مفهوم |