Ama daha önce düşündüğü kadar zeki olan bir gösteriş düşkünüyle hiç tanışmadım. | Open Subtitles | لكن سأخبرك شيئاً أنا لم أقابل متباه كان بالذكاء الذي ظن نفسه عليه |
Size yardım etmeyi dilerdim ama o adamla hiç tanışmadım. | Open Subtitles | أتمنى لو أمكنني إخبارك ولكنني لم ألتق به من قبل |
Onunla hiç tanışmadım, Bay Pike ama sürekli sizleri izledim. | Open Subtitles | أن لم أقابله من قبل يا سيد بايك ولكنني أشعر بأنني أعرفه |
Aslında hiçbir şey, efendim. Onunla hiç tanışmadım. | Open Subtitles | ليس تماماً سيّدي حقيقةً لم ألتقي بها أبداً |
Diğer çocuklarla hiç tanışmadım. | Open Subtitles | . . أنا لم اقابل أي طفل أبدا أهم جميعا مثلك؟ |
Bakalım, ben çıkmak istediğim akıllı bir kadınla hiç tanışmadım. | Open Subtitles | حسناً، أنا لم أقابل مُطلقاً إمرأةً ذكيّةً و رغبتُ في مُواعدتها |
Bay Wade ile hiç tanışmadım ama Public Policy dergisindeki röportajında şehir planlarının mücadelesiyle olan, demiş ki: -- | Open Subtitles | انا لم أقابل السيد وايد لكن من المجله السياسيه لديه مقاله عن تحديات ومعوقات التطور وقال أنه |
Hayır,tatlım, Babanla hiç tanışmadım bile. | Open Subtitles | لا حبيبتي ، أنا لم أقابل والدك من قبل أبدا |
Hayır. Garip olan şey, onunla hiç tanışmadım... ve 6 yıldır burada çalışıyorum. | Open Subtitles | لا،أعتقد أنه من الغريب أنني لم ألتق معه من قبل |
Kendisiyle hiç tanışmadım ama eşi, New York şehrinin yarısına üzerinde kendisinin ve Gerald'ın çocukluk resimleri olan bir Noel kartı yollamıştı. | Open Subtitles | لم ألتق بهذا الرّجل قط لكن زوجته أرسلت بطاقة عيد الميلاد لنصف سكان مدينة نيويورك |
- Garip ama onun hiç tanışmadım. | Open Subtitles | أتعلمين شيئاً؟ من الغريب أنني لم ألتق بها. |
Onunla hiç tanışmadım ama onu tanıdığımı düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا لم أقابله لكني.. أشعر كما لو أني عرفتة |
Aslında onunla hiç tanışmadım. Sadece eski fotoğraflarını gördüm. | Open Subtitles | في الواقع لم أقابله أبداً لم أرى له سوى بضعة صور قديمة |
Bunlar tanıdığım 11 tanesi ama senden tavsiye istiyorum. Mesela kimyacınızla hiç tanışmadım. | Open Subtitles | هؤلاء هم الـ11 شخصاً الذين أعرفهم، ولكن أُفضل أن تُضيف لها، كمثال لم ألتقي كيمائيكم |
Kızımı alan çiftle hiç tanışmadım. Ama telefonda kadınla bir kere konuştum. | Open Subtitles | لم اقابل الزوجيـن لكن لقد تحدثت مع الزوجه بالهاتف مره |
- Hayır, hiç tanışmadım. | Open Subtitles | -لا، لم أقابلهم قط . |
Açıkçası onunla hiç tanışmadım. | Open Subtitles | في الواقع لم ألتقِ به من قبل , و لم أسمع عنه في حياتي |
Biliyor musun, daha önce senin gibi biriyle hiç tanışmadım Flint Lackwood. | Open Subtitles | إنني لم التق بشخص مثلك (فلينت لوك وود) |
Senin gibi biriyle hiç tanışmadım Hatcher. | Open Subtitles | انا لم التقي بأي احد تماماً مثلك يا هاتشر |
Hipervigilan ne bilmiyorum. Kadınla hiç tanışmadım. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ ما مدي اليقظة أنا عمري مَا قابلتُ الإمرأةَ. |
Ama neden böyle yapıyor ki? Ben onunla hiç tanışmadım. | Open Subtitles | لا اعرف السبب رغم اني لم يسبق لي ان قابلتها |
Bu kadar tuhaf görünüşlü biriyle hiç tanışmadım. | Open Subtitles | أنا واثق أننى لم يسبق ان قابلت أحدا بمثل هذا المظهر الغريب |
Kusura bakma. Onunla hiç tanışmadım. | Open Subtitles | آسف، لم ألتقها قط |
Onunla hiç tanışmadım. Kim olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | انا لم اقابله ابدا ليس لدىّ فكرة عمن هو |
Onu tanıyor musun? hiç tanışmadım ama... Eski Sanatlar Merkezi'nde bir atölyesi var. | Open Subtitles | انا لم اقابلها قد, ولكنها تمتلك استوديو فى مركز الفنون القديم |