Bunu akılda tutarak, EDI'ye bir sihirbazlık hilesi öğretmeye başlayacağım. | TED | مع أخذ ذلك بعين الاعتبار. عزمت على تعليم إيدي خدعة سحرية. |
O zaman da yapay zekâyla çalışma hilesi şu hale geliyor: Problemi nasıl düzenleyelim ki gerçekten istediğimizi yapsın? | TED | وبذلك تصبح خدعة العمل مع الذكاء الاصطناعي هي: كيف نقوم بتنصيب المشكلة كي يفعل ما نريد فعلياً؟ |
Eğer birinin ardından ikinci bir sihirbazlık yaparsam, bunun kombinasyonu üçüncü bir büyü hilesi olacaktır. | TED | إذا طبقت خدعة الحركة مرة، و أتبعتها بأخرى، تعطي التركيبة خدعة حركة ثالثة. |
Işıklara kısa devre yaptırmadan önce tıkanıklığı açmanın bir hilesi var. | Open Subtitles | يوجد حيلة لمنع إنسداده قبل أن يعمل قصر في دائرة الإضاءة |
hilesi, acıyı önemsememek, William Potter. | Open Subtitles | الخدعة يا ويليام بوتر هى الا تضع فى بالك انها تؤلم |
Bunun seçim hilesi ile alakalı olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أن هذا الاستجواب بخصوص تزوير الانتخابات. |
Bunun hilesi, yeterli seviyeye ulaştıktan sonra içeri girebilmek... ama bundan önce tamamen kapanıyor. | Open Subtitles | الحيلة هي أن تدخل بعد أن يصل إلى مستوى مقبول |
Yalnız kalırsak, üzerimde bir tür Jedi Güç hilesi kullanırsın. | Open Subtitles | بمجرد أن نكون بمفردنا ستقومي بإستخدام بعض حيل الجيداي معي |
Tekrar söylemekte fayda var; bu da optik bir oyun değildir. Ne görüyorsanız o. Diğer bir ifade ile, kamera hilesi yok. Bu algısal bir yanılma. | TED | مجدداً هذه ليست خدعة بصرية. هذا ما سوف تراه . بمعنى آخر أنها ليست مقاطع كاميرا إنها خدعة إدراك حسي |
Nasıl yani, birkaç polis hilesi mi biliyorsun bizi bunlardan kurtarabilecek? | Open Subtitles | تعرف بعض الشرطة يستعملون خدعة الأصفاد التي تخرجنا من هنا |
Farklı noktalara kapsül bırakma hilesi yapılabilir. | Open Subtitles | وينبغي أن يكون لانسر الانقطاع عن جراب تفعل خدعة. |
Bu, daha önce denemediğim bir görüşme hilesi. | Open Subtitles | هذه خدعة بالمفاوضات لم ألجأ إليها من قبل |
Zaman Lord'larının küçük bir hilesi. Bir çeşit ölümü aldatma yolu. | Open Subtitles | سادة الزمن، لديهم خدعة صغيرة، طريقةٌ للاحتيال على الموت |
Roberto'nun tarif ettiği kadın, sosyal hizmetli yaşlı kadınları öldüren katillerin bariz bir hilesi. | Open Subtitles | المرآة التي وصفها روبيرتو, العاملة الاجتماعية تلك خدعة شائعة لقاتلي السيدات المسنات. ماذا لو |
Ansızın, aklıma bir şey geldi... ilk cinayet ne denli zekice işlense de... telefon hilesi, burada geç saate kadar çalışma. | Open Subtitles | كم هي ذكية تلك الجريمة الأولى . حيلة الهاتف العمل المتأخر في المكتب |
Cinayet anında, su tankeri hilesi yaptığını söylemiştin. | Open Subtitles | في وقت الجريمة قلت كنت تجري حيلة تخزين الماء |
Bu oyunun hilesi, halkanın iyi ödüllerin hiçbirine sığmaması. | Open Subtitles | كما تريان، الخدعة هنا أن الحلقات لا تتوافق مع الهدايا الجيدة |
O zaman, başka bir hilesi daha vardı. | Open Subtitles | حسنا, حتى ذلك الوقت هي كان لديها تلك الخدعة الاخرى |
Merak etme, seçim hilesi konusuyla yakında ilgileneceğim. | Open Subtitles | لن أتوقف عن البحث حول تزوير الانتخابات. لا تقلق. سوف أتابع القصة. |
İşin hilesi sadece diğerleri ne yapıyorsa aynısını yapmakmış. | Open Subtitles | الحيلة هي مراقبة مايفعله الآخرون والقيام بما يفعلونه |
Solunum yardımı ve birkaç izci hilesi işi halletti. | Open Subtitles | التنفس الصناعى تكفل بالأمر وبعض حيل الكشافة |
Tam öyle değil. Psikiyatri bir salon hilesi değil. | Open Subtitles | ليس صحيحا تماما, النفسانى ليس صاحب خدع |
Bu gelmiş geçmiş en büyük pazarlama hilesi değil mi? | Open Subtitles | أليست واحدة من أعظم الخدع التسويقية على الاطلاق؟ |
Bu bir çeşit kamera hilesi olmalı değil mi? | Open Subtitles | هذه نوعيه خاصه من التأثيرات الخداعيه أليس كذلك ؟ |
Ama bu grubun hayatta kalmak için başka bir hilesi var. Yuvalanma şekilleri gibi. | Open Subtitles | و لكن هذه المجموعة لديها حيلةٌ أخرى لكي تساعدها على البقاء، و هي طريقة بنائهم للأعشاش |